Çocukların davranışlarını değiştirmek için atılan ilk adımın çocukların davranışlarının kötü olmadığını kabul etmek,
İkinci adımın ise çocuğun davranışından rahatsız olan kim ise, sorunun ona ait olduğunu anlamak olduğundan bahs etmiştik.
Çocuğun kendisini rahatsız eden sorunlarında sorunun kendisine ait olduğunu, ebeveyni rahatsız eden davranışlarında ise sorunun ebeveyne ait olduğu ayrımı çok önemli, bu ayrımı anlatan bir tablo vardı önceki yazıda. (Teknik bir sorun yüzünden i.e kullananlarda tablo görüntülenmemiş, bu yazıya tekrar ekledim. Önceki yazıdakini de düzelttim)
Bu bölümde göreceğimiz yöntemler, hep sorunun yetişkine ait olduğu zaman kullanılacak yöntemler. Sorun çocuğa ait olduğunda kullanılacak yöntemler ileride gelecek. (Örneğin çocuk okuldaki sınavı kötü geçtiği için mutsuzsa sorun kendisine aittir.)
Yetişkinler, çocuğum dışarıda onu bunu istiyor ağlıyor, çocuğum beni dinlemiyor, bana vuruyor diye o kadar çok soru soruyorlar ki; işte bu yöntemleri iyi takip etmeleri gerekiyor. Bu davranışlarda sorun yetişkinin sorunudur. Kendisinin çözmesi gerekir.
Sorunları çözmek için ilk seçenek çocuğun gereksinimlerini öğrenmek idi. (Bakınız önceki yazı)
2. Seçenek: Alış Veriş Yapalım:
“Bebekler söz konusu olunca başka bir etkili yöntem de kabul edilemeyen davranışı kabul edebileceğiniz bir başkasıyla değiştirmektir. Naylon çorabınızla oynayan bir çocuğun eline eski çorabınızı verip, yenisini alinden alabilirsiniz. “Cam bir eşya ile oynayan çocuğa benzer ya da daha ilgi çekici bir şey verip elindekini alabilirsiniz.
Çok basit olan bu yöntem çok büyük etki yapıyor, en güzeli de yetişkinler akıllarında bu yöntemi düşününce güç kullanıp çocukları cezalandırmayı akıllarına getirmiyorlarmış.
İlla çocuğun elinden bir şey almasanız da çocuğa farklı bir seçenek sunmak olarak da uygulayabilirsiniz. Tehlikeli bir yerde oynayan çocuğa gel burada oyna, bak gel burada şu var bu var diye cazip yönleri söyleyebilirsiniz.
Öyle yapma, onu elleme, oraya çıkma, şuraya vurma, ses çıkarma vs gibi sürekli olumsuz –me, -ma içerek emir cümleleri kullanmaktan bıkan yetişkinlere duyurulur 🙂
Bunların yerine; gel böyle yap, gel bunu elle, gel buna çık buradan hoppa yapalım, gel şuraya vur tintin sesler çıkar gibi seçeneklerle alış veriş yapılabilir.
3. Seçenek: Ortamı Değiştirmek:
“Çocuğu değiştirmek yerine ortamı değiştirerek çocukların kabul edilemeyecek davranışların çoğu değiştirilebilir. Canı sıkılan ve mızmızlanan çocuğa (özellikle 2,5- 3 yaş) ilgisini çeken bir şey –boyama kitabı, bulmaca, kil vb- tutuşturulunca sessizce onunla oynadığını görmüşsünüzdür. Yuva öğretmenlerinin her gün uyguladıkları bu yöntem ortamı zenginleştirmektir.”
“Çocukların bunun tam tersini istedikleri günler de vardır. Ör: Çocuklar yatmadan önce ilgilerini çeken şeylerle yakından uğraşmaya başlayınca akıllı anne baba ortamı yoksullaştırma nın zamanının geldiğini anlar. Aşırı uyarılmış çocuklar masal okunarak ya da o gün yaptıklarını size anlatması istenerek sakinleştirilebilir.” (Dün gece yatmadan önce oğlumun baloncuk yapıp onlarla oynamasına sinir olmuştum. Hadi yatalım hadi yatalım demekten bıkmıştım. Ortamı yoksullaştırıp baloncuk yapma oyuncağını komedinin üstünden almam gerekiyormuş oğlum görmeden önce demek ki.)
Anababalar çocukların etrafındaki uyarıcıları azaltmayı başarabilirlerse, yatmadan önceki mücadeleyi de ortadan kaldırabilirler.
Anababaların aldığı önlemlerle bebeklerin kabul edilemeyen davranışlarından da kaçınılmış olur.
Kırılmayan bardak fincan almak, kolay kayan halı ve yollukları sabitlemek ya da kaldırmak, bıçakları kesici aletleri saklamak, yukarılara kaldırmak vb.
Çocuklar sehpa, komidin, köşelik vitrin vb yerlerdeki örtüleri 2 sn bile orada tutmadıkları için, onları her yerde bulduğumda sinir oluyordum ve tekrar yerine koyup tekrar dağılmasını izlemek beni her defasında kat kat sinir ediyordu. Örtülerin hepsini kaldırarak bu stresi ortadan kaldırdım, yani ortamı değiştirdim. Çok da rahat oldu. Aradan aylar geçip örtüler onları rahatsız etmemeye başlayınca tekrar koydum, şimdi hiç ellenmeden yerlerinde duruyorlar. Bu da bizim yaşadığımız sayısız örnekten bir tanesi.
Buradaki ilke çocuk yerine ORTAMI kısıtlamaktır.
Şimdilik bu kadar, bu bölümün bir sonraki yazısında; yüzleşici ben iletisi..
* Alıntılar ‘Çocukta İç Disiplin Mi, Dış Disiplin Mi?’ isimli kitaptan yapılmıştır. Dr. Thomas Gordon, Sistem Yayıncılık