Düzenli hatıra yazma işinde biraz geride kalıyorum ama geç de yazsam bırakmayacağım.
Az da olsa yazacağım.
Çünkü sonradan okumanın çook faydasını görüyorum. İyi şeyleri okurken de, o zaman bana kötü gelenleri okurken de gülümsüyorum.
Koca bir Haziran Temmuz Ağustos geçirdik. Eylül de bitti çocuklar.
Geçtiğimiz yaz:
- Kavurucu öğlen sıcağında bile gölgelerde oynayıp, günün yarısını site bahçesinde oynayarak geçirmeyi,
-
Kategori: Genel
Bu konuda yazıp yazmamakta tereddüt ettim aslında. Sonra yazarsam "daha iyi" olacağına karar verdim.
Ramazan ayında insanlar birbirini ne çok riyakarlıkla suçlar oldu. Kalplerin yumuşaması gönüllerin birbirine yaklaşması murad edilen bu ayı, "peeh o bunları şunları yapıyor ama hiç samimi değil" demek için kullanmayı nasıl başardık?
Ramazan'da normalde yapmadığı ibadetler yapan ya da birşeylerden içtinab eden
Çocukların ana babayla birlikte yaptıkları oyuncakları daha çok sevdikleri daha çok oynadıkları uzmanların da söylediği bir gerçek. Çocuklar kendi elleri ile yaptıkları şeye daha çok değer veriyorlar galiba, bizim gibi :)
Okullar kapanınca evde daha bir sıkılan oğluma babası çocukken yaptığı oyuncakları ve yaramazlıkları öğretiyor.
Bir tanesi hedef oyunu, gerekli malzemeler; metal başlı toplu iğne,
Çocuklarla Gidilecek Yerler bölümüne neden daha önce Miniatürk'ü eklememişim? Çocuklarla gitmediğimizden...
Çocuğum yokken ve oğlum bebekken çok eskiden bir kaç kez gitmiştim çocuklarla ilk oldu.
Çocukların koşturması coşması için rahat ve geniş bir alan. Görülen minyatür şeyler ilginç olduğu için canları sıkılmıyor.
Bileti barkoda tutup her bir minyatürün önündeki sesli tanıtımı çalıştırmak da çocuklara ayrı bir zevk.
Suda
Akşamları çocuklarla ufak tefek oyunlar oynuyoruz. Oyun oynamazsak yemek, şu bu telaşıyla geçiyor, birlikte hiçbirşey yapmamış oluyoruz. Çok şükür çocuklar büyüdü, konuşarak oynanan oyunlar hayatımıza girdi.
Artık elişi kağıdı, karton, parmak boyası gibi şeylerle oynamaktan bana nefret geldi zaten. O tür materyalli şeyleri bir kaç yıl daha görmek istemiyorum.
Kelime oyunu:
Çok kişiyle oynanabilir. Herkes kendinden önceki
Anne babanın fobi ve takıntılarının, ya da hassasiyet de diyebiliriz, çocuklara hep geçtiğini görüyorum. Durum bizde de aynı.
Mesela benim, birçoğumuz gibi umumi tuvaletlerde hiçbiryere değmeme hassasiyetim takıntı gibi birşey. Muhakkak çok zor durumda kalınca girdiğim o tuvalette, azıcık bir yere değsem bütün gün üstüme yapışmış bir sürü pislik varmış hissiyle dolaşıyorum. Bu tuvalet nefreti yüzünden