Salata yapmak için yıkadığınız marulun içinden kocaman bir tırtıl çıktığında ne yaparsınız, ne dersiniz?
– İyy iğrenç derim, biraz keyfim kaçar.
– Başta ufak bir çığlık atarım, elime filan değdi mi acaba diye düşünürüm. Sonra dokunmamaya çalışarak korka korka çöpe atarım
– Çok normal bir şey, pek tepki vermem.
Başka bir şık da şu:
Çocuklar gelin gelin, bakın marulun içinden çok ilginç bir tırtıl çıktı. Bunu izlemek ister misiniz?
Tırtıl bir peçeteye konulur ve çocukların odasına yanlarına konur. Çocuklar tırtılın hareketlerini, kıvrılışlarını izler eğlenir. Kaç tane ayağı olduğunu filan sayarlar. Çocuklar tırtılla ilgilenmeyecek kadar onunla zaman geçirdikten sonra pencereden yeşilliğin üstüne atılır tırtıl.
………
Apartman hayatında çocuklar hayvanlarla pek haşır neşir olamadıkları için, bir canlıyla bir hayvanla etkileşim içinde olmanın ne güzel bir duygu olduğunu böyle yaşatmaya çalışıyorum.
Bir iki ay önce marulumuzun içinden yemyeşil ışık gibi parlak bir tırtıl çıkmıştı. Çocukların çok ilgisini çektiğini fark edince böyle küçük hayvanlar görünce hemen onlara haber vermeye başladım. Gerçekten de çok keyifli bir ortam oluşuyor birden küçük bir canlının katılımıyla.
Bir defa maydanozun içinden uğur böceği çıkmıştı, en zevkli olanı onunla oynamalarıydı. Geçen gün aldığım kestanelerin bazılarından da kurtlar çıkmıştı. Kızım onların kıvrılışlarını epey izledi. Anne bak küçük şişko yılanlar, ne tatlılar dedi durdu.
Bir tane kurdu kestanenin içinden çıkarken yakaladık, kafasını çıkarmıştı. Onu izlemek çocuklar için gösteri izlemek gibi olacaktı ama kurt vazgeçti sonra.
Bu da 2 gece önce yine maruldan çıkan tırtıl, onunla da epey oynadılar:
Bazen karıncalara kek kırıntısı veriyorlar…
İşte böyle..
Çocukları bir anda neşelendiren misafir hayvanlara teşekkürler..
İçinden kurt ya da hayvan çıkan bir gıdanın bizim için daha sağlıklı olduğunu, yiyeceğin doğallığını gösterdiğini de unutmayalım.