Akşamları çocuklarla ufak tefek oyunlar oynuyoruz. Oyun oynamazsak yemek, şu bu telaşıyla geçiyor, birlikte hiçbirşey yapmamış oluyoruz. Çok şükür çocuklar büyüdü, konuşarak oynanan oyunlar hayatımıza girdi.
Artık elişi kağıdı, karton, parmak boyası gibi şeylerle oynamaktan bana nefret geldi zaten. O tür materyalli şeyleri bir kaç yıl daha görmek istemiyorum.
Kelime oyunu:
Çok kişiyle oynanabilir. Herkes kendinden önceki kişinin söylediği kelimenin bittiği harfle başlayan bir kelime söylüyor.
Kulaktan kulağa:
Bunda o kadar komik şeyler oluyor ki, gülmekten kırılıyorum bazen. Kelimelerin cümlelerin nasıl o hale gelebildiği ayrı konu, kızım o kadar yüksek sesle söylüyor ki onun oyun oynarkenki masum halleri çok gülümsetiyor.
Hafıza oyunu:
Şu sıralar taktığımız bir oyun. Herkes sırayla 3 kelime söylüyor, hepsini birden değil ama, 3 defa sıra geliyor 3 kelimeyi de söylemek için.
Sonra herkes kendi söylediği kelimelerden olmayan 3 kelimeyi yine sırayla hatırlayarak söylemeye çalışıyor. İlk bakışta çok kolay gibi görünen bu oyun o kadar kafa karıştırıcı olabiliyor ki, ve tabi daha zevkli. Hele üst üste bir kaç oyun oynamışsak acaba o kelime önceki oyunda mı vardı filan şeklinde iyice karışıyor.
Ve böylece vakit güzel geçmiş oluyor. Hem de çocukların hafızası gelişiyor, benimki de 🙂
Oyunlara babamız da katılıyor bazen. Tabiki o, kelime oyununda kelime ELMA ise A ile başlayan bir kelime söylemiyor da mesela, büyük bir coşkuyla ORANGUTAN diyor. Çocukcuklarım artık babalarını tanıdıkları için, aa şaka yapma baabaaa diyorlar her zamanki gibi. Huylu huyundan vazgeçmiyor iştee..
Hafıza oyunumuzu ses kaydıyla aldım ama facebookta yükleyemedim henüz.
İsim şehir de güzel bir alternatif 1. sınıftaki oğlum için, ama 5 yaş kızım katılamadığı için onu pek oynamıyoruz.
Daha önce malzemelerle Ailece Oyunlar paylaşmıştım.