Genel

Anne Babanın Fobi Ve Takıntıları Çocuklara Geçmeli Mi?


Anne babanın fobi ve takıntılarının, ya da hassasiyet de diyebiliriz, çocuklara hep geçtiğini görüyorum. Durum bizde de aynı.

Mesela benim, birçoğumuz gibi umumi tuvaletlerde hiçbiryere değmeme hassasiyetim takıntı gibi birşey. Muhakkak çok zor durumda kalınca girdiğim o tuvalette, azıcık bir yere değsem bütün gün üstüme yapışmış bir sürü pislik varmış hissiyle dolaşıyorum. Bu tuvalet nefreti yüzünden oğlumu okuldaki tuvaletten çok soğutmuşum galiba, çocuğun çok sıkışsa da okuldaki tuvalete bir türlü girmediğini anlayınca jetonum düştü. Anne orası iğrenç, çok pis, dokunmak bile istemiyorum diyor. Okul çıkışı çişi geldi diye koştura koştura eve zor atıyoruz kendimizi.

Aslında kendimizin çok önemsediği şeylerle ilgili çocukta farkındalık oluşturmak için yapıyoruz ama çocukta “biraz farkındalık” mı, “hayatı zorlaştıracak takıntı” mı gelişiyor? Bu soruyu son günlerde çok soruyorum.

Eşimde de dokunmayla ilgili hassasiyetler var, balona dokunamaz (balonları hep ben şişiririm), paket lastiğe dokunamaz, kahvaltıda reçel bal gibi şeylerin ele azıcık değmesinden korkunç derecede rahatsız olur. Peçete onun hayatının en önemli parçasıdır. Sofrada elle yenebilecek şeyleri yerken eline değecek diye en seçkin beyefendilerden daha bir kibardır. Ben öyle değildim, lezzetli yemeklere Osmanlı usulü dalmaktan hiç gocunma(zdım)m. (Biraz eşime benzedim tabi) Elime yapışmış yapışmamış farkında bile olmaz, yemekten sonra elimi yıkayarak hallederdim.

Eşimin de çocuğa bu hassasiyetiyle ilgili uyarıları, özellikle kahvaltıda bal reçel dökülecek şeklindekler, çok tesirli oldu galiba. Ekmeğine kendisi reçel sürebileceği halde, bulaşır yapışır korkusuyla yanaşmıyor çocuk.

Hele dün noldu? Ödeve başlayacak. Kalem eline yapışıyormuş. Allahım çok stresliydik, 15 dk. filan ödeve başlayamadı. Gitti elini yıkadı, sonra krem sürdük. Aslında kremin daha çok yapışmaya sebep olacağını biliyorum ama yine de değişik birşey denemiş olalım dedim olmadı. Bir de “Aaaaaaa elime yapışıyor bu kalem” diye sızlanması öyle şiddetliydi ki. Zar zor kuruttuk ettik falan (birşey de yok aslında), kalem değiştirdik sonunda çözdük.

Yaptığımız telkinler, çocuğun algıda seçiciliğini arttırabiliyor böyle işte. Normalde ufak bir sorun olarak algılayacağı yapışmayı, daha büyük algılayabiliyor.

İşin tehlikeli ucu, mükemmeliyetçilik bence. İlla beni memnun edecek şekilde olmalı herşey duygusu. Hayatı zorlaştırıyor, şartlar senin istediğin gibi değilse mutlu olamıyorsun, dahası çok şiddetli mutsuz oluyorsun. Durumun, obsesif kompulsif bozukluk, yani hastalık boyutuna gelmesi ise ayrı bir dert. Özelikle temizlikle ilgili hassasiyetlerde oluyor. Allah korusun, psikolojik yardım almak gerekiyor o zaman.

Bazı ebeveynin de yemek konusundaki takıntıları çocuklara geçiyor. Yumurta yemeyen, domates yemeyen, ciğer yiyemeyen vs. anne babaların çocuklarında aynı takıntılar gelişiyor. Tabi biraz da çok aşikar hep konuşulmasından, konunun ortada olmasından etkileniyor çocuk.

Valla ben dersimi aldım. Başlıktaki soruya cevabım hayır. Farkındalık oluşturmak tamam da, takıntı boyutuna varmasın diye dikkat etmek lazım. Takıntılarımız çocuklara geçerse en çok BİZİM İŞİMİZ ZORLAŞIYOR YİNE.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...