Sayın Şafak Pavey,
Mecliste yaptığınız konuşmayla ilgili söyleyeceklerim var.
Kısa yazmaya çalışacağım.
Başı kapalı bir kadın olarak "Bu durumda başı açık olanlar kirlenmişler midir?" cümlenize takıldım.
Bir milletvekili, Yaratıcısı'nın isteği olduğuna inandığı için başını örtmüş ve öyle güzel bir his yaşamış ki, başının açık olduğu zamanları "kirlilik" olarak yorumlamış.
Başını inanarak örten bir çok kadın aynı duyguları yaşar ilk zamanlar, tarif edilmez güzel bir duygudur. Önceki halini "kirlilik" gibi hissedebilir. Ve bunu ifade edebilir.
Ve zaten Yaratıcımızın hata olarak tanımladığı birşeyi yaptığımızda temiz kaldığımıza inanmayız biz. Temizlenmek için tevbe ederiz, Allahım bizi affet deriz.
Yani inancımız açısından baktığımızda da "kirlilik" olarak tarif etmekte hiç bir sorun yok.
Katılmayabilirsiniz, öyle inanmayabilirsiniz. Ama neden kendinizin yargılandığını düşünüyorsunuz?
Yıllarca dindarları, kendi inanç ve görüşleriyle yargılamış, "gerici, yobaz, örümcek kafalı" diye yaftalamış bir partinin temsilcisi olduğunuzu hatırlatırım.
Bir kadının başka kimseye hitap ya da hakaret etmeden kendisiyle ilgili yorum yapışını, başkalarını yargılamak şeklinde anlayıp çarpıtmadan önce utanmalısınız.
Evet ben de "başımı açarak bir daha kirlenmeyeceğim" cümlesini güzel buluyorum.
Siz üstünüze alınacaksınız diye, biz tanımlarımızı ve duygularımızı saklamayız.
İfade etmekten de hiç çekinmeyiz.
Böyle çarpıtmaya çalıştığınızda ise, daha çok ifade ederiz!
Ve bitirirken, söylemeden edemeyeceğim birşey var.
Adaletten, var olmaktan, onurlu direnişten filan bahs edecekseniz…
Lütfen koca bir ülkeyi yakıp yıkan, çocukları kimyasal silahla boğan bir diktatörün yanında hatıra pozu vermemeye özen gösterin.
