Karne sendromuyla çocuğunuzun tatilini “kâbusa” dönüştürmemelisiniz.
Bir eğitim ve öğretim dönemi daha tamamlanıyor. Yoğun ve yorucu geçen bir dönemin ardından bazı öğrenciler “parlak bir karne” almanın mutluluğuyla ailesine koşarken, bazı öğrenciler de “karnesindeki kırık notların ezikliğiyle” tedirgin bir şekilde evinin yolunu tutarlar.
Özellikle aşırı otoriter ve baskıcı ailelerin çocukları için karne günü adeta bir “kâbusa” dönüşebiliyor. Bu çocuklar, karnelerindeki kötü notlardan dolayı ailelerine verecekleri hesabın endişesiyle yalana başvurma, evden kaçma, hatta intihara teşebbüs etme gibi davranışlar sergileyebiliyorlar.
Başarısızlığın tek sorumlusu çocuklar mıdır?
Anne-babanın yıl içinde çocuğunun eğitimiyle yakından ilgilenmesi çocuğunun başarısına büyük bir katkı sağlarken, bu konudaki ilgisizliği de “kırık notlarla” kendisini göstermektedir. Bu anlamda karnedeki notların sadece çocuğa ait olmadığını, en az çocuklar kadar ebeveynlerin de notları olduğu bilinmelidir.
Zayıf ya da düşük notlarla dolu bir karneyle karşılaşmak elbette pek “sevimli” bir durum değildir. Ancak hiçbir olumsuz durumun da çocuklarımızdan daha önemli olmadığı unutulmamalıdır.
Karne döneminde anne-babanın dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?
• Öncelikle “parlak bir karne” getiren çocuğunuzu tebrik etmeli ve onunla gurur duyduğunuzu ifade etmelisiniz. Aslında çocuğun başarılı bir karne getirmesi zaten kendisi için oldukça motive edici bir deneyimdir. Fakat bu başarının diğer bireyler (özellikle anne-baba) tarafından fark edilmesi ve onay görmesi çocuğun bu başarısından daha fazla haz almasını sağlayacaktır.
• Çocuğunuzu, gösterdiği bu başarıdan dolayı abartıya kaçmadan ödüllendirmeyi ihmal etmemelisiniz.
• Eğer çocuğunuzun karnesi pek iç açıcı değilse -hatta “kırık notları” olsa bile- asla onu dövmemeli ve kişiliğini rencide etmemelisiniz.
• Çocuğu insanların içinde küçük düşürmemeli ve onu başkalarıyla kıyaslamamalısınız. Unutmayın ki kötü karneyi düzeltmek mümkündür; fakat çocuğun ruhsal dünyasında açılacak yarayı tedavi etmek pek kolay olmamaktadır.
• Çocuğunuzun okul başarısızlığını çok iyi tahlil etmeli ve başarısızlığının sebeplerini anlamaya çalışmalısınız. Çok fazla tepki göstermek kadar, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak da doğru değildir. Fazla tepki gösterildiğinde çocuklar, sevilmediklerini ve aileleri tarafından başarılı olmaları koşulu ile sevilebileceklerini düşünürler. Hiç tepki göstermeme ise çocuk tarafından ilgisizlik ve umursamazlık biçiminde yorumlanabilir.
Çocuklar tatili nasıl değerlendirmeli?
• Karnesinde kırık notlar olsa bile çocuğunuzun tatilde dinlenmesini ve eğlenmesini sağlamalısınız. Zayıf dersi var diye çocuğu tatilden mahrum etmeniz, onun size büyük bir öfke duymasına ve derslerini iyice “salıvermesine” sebep olabilir. Unutmayın ki çocuk için tatil bir ihtiyaçtır.
• Karnesindeki zayıfları sürekli çocuğa hatırlatıp, onun tatilini “zehir etmemelisiniz.”
• Tatil döneminde çocuğunuzu aşırı “ders çalış baskısı” ile bunaltılmamalısınız. Bu dönemde hafif tekrarlarla çocuğun derslerden kopmaması yeterli olacaktır.
• Tatiller, aile içi ilişkilerin kuvvetlendirilmesi için de çok iyi bir fırsattır. Özellikle çalışan annelerin çocuklarıyla birlikte nitelikli zaman geçirmesi çok yararlı olacaktır.
Akın YILDIRIM
Özel Balıkesir Fırat Lisesi
Rehber Öğretmeni
www.aktuelegitim.com