Tehlike 3: Ceza saldırganlığı arttırır.
“Cezanın çocukların saldırgan davranışlarını değiştireceğine ilişkin geleneksel “sağduyu” inanışının tam tersine güce dayalı cezanın aslında çocuklarda saldırganlığa neden olduğu kanıtlanmıştır.”
Ceza verince çocuk yapılmaması istenilen davranışı yapmaz gibi bir inanışımız vardır, çünkü ceza vererek yapmamasını istediğimizi anlattığımızı düşünürüz. Ama çocuğun anladığı şey o mudur, yani kötü davranışını bırakmasını istediğimizi düşünür mü? Yoksa hissettiği başka şeylerin etkisiyle başka şeyler mi düşünür. Çocuğun hissettiği şey nedir, ona ne düşündürür?
“Çocuğu cezalandırma onun gereksinimlerini karşılamasını engeller. Engellenmeye gösterilen tepki de saldırganlıktır. Psikologlar ikisi arasındaki ilişkiyi yıllar önce bulmuşlar. Önce hayvanları sonra da çocukları ve yetişkinleri kullanarak laboratuar deneyleri düzenlemişler. Bu deneylerde, deneklerin çok gereksinim duydukları şeyleri (yiyecek, oyuncak vb) elde etmelerine izin verilmemiş. Engellenen denekler karşılarındaki kişilere karşı saldırgan davranışlarda bulunmuşlar.”
Yani çocuğu cezalandırma, onun istemediğimiz davranışını bırakması gerektiği mesajını çocuğa iletmiyor. Çocuğun bütün benliğiyle hissettiği şey engellenme oluyor..
CEZA = ENGELLENME ENGELLENME ==> SALDIRGANLIK
“Günlük yaşamımızda engellenme- saldırganlık kuramının örneklerini çok sık görebiliriz. Maçı kaybeden tenis oyuncusu raketi yere fırlatır, çocuk oyuncağını alan arkadaşına vurur, otomobili kullanmasına izin verilmeyen genç kapıyı çarparak evden çıkar?”
Cezanın çocukları akıllandıracağı ile ilgili ne kadar kendilerinden emindir yetişkinler. Dayağı ye de aklın başına gelsin derler.
Bugün yaşadığım ufak bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim. Bir dükkandan oğluma gömlek alıyorum. Gömleklerin içinde olduğu 1 metre genişliğinde demir sepetin üstüne fiyat gösteren karton yapıştırılmış. Bizim oğlan kartonla biraz oynadı, koparmak ister gibi oldu, yanımızda da dükkanda görevli kızlardan biri var. Ben oğluma açıklama yaptım bak oraya kaç para olduğunu yazmışlar bakanlar kaç para olduğunu anlasın diye, orada kalması gerekiyor dedim, çocuk ikna oldu.
O sırada kasaya yöneldim, arkamızda da görevli kız var. Benim açıklamam üzerine o da devam etti, son derece kendinden emin ve doğru olanı yapıyormuş çocuğa güzel bir açıklama yapıyormuş gibi.. “Hem o kartonu oraya ben yapıştırdım biliyor musun, koparırsan sana ceza veririm seni döverim” Hay salak dedim içimden dönüp birkaç bir şey desem mi dedim ama kızgınlığım acımaya dönüştü o sırada. Çocuğu ceza ile tehdit etmek ve ceza vermek onun zihninde mükemmel çözümdü. Hiç tanımadığı bir çocuğa yanında annesi varken bile böyle pervasız yaklaşması, hemen ceza vermek istemesi ise durumun vehamet boyutunu gösteriyordu, kim bilirdi kendi çocuğuna muamelesini…
Kitaptaki cümlelere bakmaya devam edelim:
“1. Ceza saldırgan davranışları engellemez arttırır : Burada bir kısır döngü vardır. Saldırgan davranış cezalandırılır; ceza daha saldırgan bir davranışa neden olur; daha saldırgan bir davranış daha sert bir ceza gerektirir, daha…
2. Ceza saldırganlığı arttırdığı gibi saldırganlık konusunda onlara model oluşturur. Yetişkinleri taklit eden çocuklar, onların cezalandırmalarından aşağıdaki dersleri alırlar:
Güç kullanma ve şiddet uygun ve kabul edilebilir bir davranıştır.
Güçlülerin yaptıkları doğrudur. (!)
Sevdiğimiz kişilere şiddet uygulayabiliriz. (!)
Çatışmaları büyükler ve güçlüler kazanır.
Böylece her kuşak, ailelerinde yaşadıkları şiddeti model alarak onu öğrenir.”
Kitapta bu bölümün devamında ceza ve şiddet gören çocukların kardeşlerini daha çok dövdüğü ve çocukluklarında şiddet gören erkeklerin karılarını daha çok dövdüğü ile ilgili istatistikler var, ayrıntısına girmedim.
Sözün özü, ister yetişkin olsun ister çocuk “Engellenme insan ruhu tarafından kabul edilemiyor, kabul etmemenin göstergesi olarak saldırganlık başlıyor. Saldırganlık ise durumu istenilenin tam tersine kötüleştiriyor” diyelim.
Yazdığım yazılardan en çok ben istifade ediyorum sanırım. İyi ki bu siteyi açmışım, en çok benim ihtiyacım varmış diyorum çoğu kez..
Cezalarla ilgili yazılar devam edecek, görüşmek üzere..
Alıntılar ‘Çocukta Dış Disiplin Mi, İç Disiplin Mi?’ isimli kitaptan yapılmıştır. Dr. Thomas Gordon, Sistem Yayıncılık