Soru: Ben hiçbir zaman oğluma vuracağımı düşünemezdim doğmasını dört gözle bekledim Allah?a şükür onu kaybetmek üzere iken kazandım ama şu anda 4 yaşında ve çok zorluyor beni kendimi zor tutuyorum ona zarar vermek aklımdan geçmez Allah eğer oğlumun bir yerini kanatıp morartırsam benim canımı alsın. O o kadar masum ki bazen bakmaya doyamıyorum ama yaramaz sabrımı zorluyor az önce ensesine vurdum kalabalık bir aileyiz ve ben ya tolga öf tolga uf tolga seslerini duymaktan yoruldum ve istemeyerek onu incitiyorum ama sonrada onunla birlikte ağlıyorum oğlum benim canım Allah'tan dilerim beni kötü anne olarak tanımaz ben buna dayanamam oğlumun benden nefret etmemesini istiyorum lütfen yardımcı olun.
Cevap:
Funda Hanım,
Sizi çok iyi anlıyorum, ben de zaman zaman aynı duyguları yaşıyorum, sanırım her anne baba da yaşıyordur.. Pişman olarak ve çözüm arayarak ilk olumlu adımı atmış oluyorsunuz. Dikkatinizi bu konuya verirseniz, yani çocuğuma vurmamayı nasıl başarabilirim, ona bazı şeyleri vurmadan nasıl anlatabilirim kaygısını taşımaya ve çözüm araştırmaya devam ederseniz, zaman içinde güzel sonuçlar alacağınızdan eminim. İnsan dikkatini bir konuda toplayıp gayret de sarf ederse güzel sonuçlar alıyor mutlaka.
Bu konuda bildiğim bazı ilkeleri sıralayarak başlayayım sorunuza cevap aramaya:
– Çocuk eğitiminde ceza yöntemi çok istisnai olarak tercih edilmeli diyor bir çok kaynak, yani ceza vermek bir adet haline getirilmemeli.
– Çocuğa ceza ve ödüllerle değil de, konuşarak yaptıklarının sonuçlarını anlatarak yaklaşılmalı.
– Çocuk eğitimi kitapları okuyarak denetim gerektirmeyen yöntemleri öğrenmek ve bu yöntemlerle çocuğa yaklaşmak gerekli. Olumlu ben iletisi, etkin dinleme yöntemleri gibi.
Yukarıda ilk maddede değindik ama tekrar edelim, çocuğu sürekli olarak ödül ve cezalarla yönetmek asla tavsiye edilen bir anne baba duruşu değil. (Bu konuda sitemizdeki Ceza Vermeden Önce Çok Düşünün, Ödüllerin Yol Açtığı Sorunlar 1 Ve Ödüllerin Yol açtığı Sorunlar 2 yazılarını okuyabilirsiniz.) Ödül ve cezalarla yönetilen çocukta psikolojik ciddi bozukluklar ortaya çıkıyor, ve uzun vadede anne babayı uğraştıran karmaşık çetrefilli sorunlar patlak veriyor.
Ancak anne babalar istisnai de olsa denetim yöntemleri kullanmak durumunda kalabilirler, özellikle çocuğun kendisine ve çevreye zarar veren davranışlarını değiştirmek için çocuğa ceza yaptırımı uygulamaları gerekebilir. Özellikle cezalar konusunda izlemeleri gereken politika ve aşamalar önemli. Şöyle sıralayabiliriz (Adeda Yayınları Cep Kitaplarından):
1- Çocuğun ilk hatasının çok büyük bir zararlı sonucu yoksa ceza uyarı şeklinde olmalıdır (bu da bir cezadır), kaş çatma, bu davranışını beğenmedim, hiç hoşuma gitmedi gibi bir cümle olabilir. Önemli olan davranışının onaylanmadı mesajını çocuğa iletmektir. Kaliteli bir iletişim varsa uyarı tesirini gösterecektir.
2- Şiddeti artmış veya tekrarlanan hata varsa çocukla yaşına uygun bir şekilde tavrının hatalı olduğu, doğrusunun ne olduğu bir daha yaparsa ne gibi zararlı sonuçlar oluşacağı konuşulmalı. Çocuğun davranışı anında konuşulabileceği gibi karşılıklı oturup konuşulması konuya verilen önemi çocuğun da kavramasına ve onun da ciddiye almasına sebep olabilir. Çocuk ne kadar küçük olursa olsun, söylediklerinizi anlıyorsa bu şekilde konuşulmalıdır.
Çocuğun olumlu davranışlarının sonuçları nasıl konuşuluyorsa olumsuz davranışlarının sonuçları da konuşulmalıdır. Sonuçlarını konuşma ve geri bildirim (bir kişinin davranışları hakkında durum değerlendirmesi, sonuçların ona nasıl geri döneceğini gösterme) en önemli terbiye araçlarından birisidir. Çocuklarla bu şekilde konuşulması davranışlarının sonuçlarını düşünmelerine ve önceden tahmin etmelerine sebep olur.
3-Hatanın devamı durumunda yapılan hata ne kadar büyük olursa olsun anne baba sevgi dolu ve ılımlı bir ortam oluşturarak, çocuğa yönelik aşırı tepki ve yargılamalardan kaçınarak konuşmalı ve hatasının tekrarı durumunda ne gibi cezalar alacağını belirtmelidir. Burada çocuğun yaşı önem kazanmakla birlikte anne babanın yaklaşımı ve üslubu önemlidir. Kesinlikle mücadele ve tartışma ortamına dönüştürülememelidir. Bu durum her iki tarafa zarar verir.
Anne babanın kararlı olması, bu davranışı kesinlikle kabul etmeyeceklerinin altını çizmeleri önemlidir. Cezalandırma şekli çocuğa söylenmeden önce çocukla aranızdaki pozitif duyguları harekete geçirebilirsiniz. Onu ne kadar çok sevdiğiniz, sizin için ne kadar önemli olduğu gibi.
4- Konuşma, ceza ikazlarına rağmen devam eden yanlışlarda anne babanın bahs ettiği cezayı ısrarla uygulaması gerekir. Buradaki önemli nokta, anne babaların yapmak istemedikleri cezaları çocuğa söylememeleridir. Cezalandırmayı yapmak istemediklerinde de hafifletici sebepler ile bir karşılık sonucunda affetmelidirler. Örnek: Ceza olarak parka götürülmeyecek çocuğa odanı toplarsan cezanı affedebilirim demek gibi.
Çocuğa verilecek cezalar sevdiği şeylerden mahrum edilmek şeklinde olmalı, şiddet uygulanmamalıdır. Fiziksel cezalar ilişkiyi zedelediği gibi, ortamın gerilmesine sebep olduğu için çözüm olmaktan uzaktır. Erken yatma, bir koltukta 2-3 dakika oturma gibi çocuğun yaşına göre hoşlanmadığı, basit ama caydırıcı cezalar olmalıdır. Cezalandırılma sırasında çocuğun gururu incitilmeden ve özgüveni zedelenmeden uygun bir dil ve takdim ile yaklaşılması gerekir.
5- Aldığınız önlemlere rağmen sonuç değişmiyorsa bir bilene sormak, bir uzmana danışmak gerekir. Çocukta karşı gelme bozukluğu, uyum güçlükleri, başka sebeplerle oluşmuş depresyonlar gibi sorunlar eşlik ediyor olabilir.
Evet, kitapta cezalandırma hakkında bu tavsiyeler yapılmış. Anlatımını biraz değiştirerek aktardım.
Unutmayın ki, şiddet ebeveyn- çocuk arasındaki saygınlığı sarstığı gibi ebeveynin kredisini tüketmesi ve aciz kaldığı anlamına gelir. Kendimizi bu kadar aciz hissedip şiddete baş vurduğumuza göre doğru yöntemleri öğrenmenin ve ne yapacağımızı bilmenin zamanı gelmiş demektir. Şiddet gören çocuklarda özgüven eksikliği oluştuğunu her zaman hatırlamalıyız.Ve içe kapanık bile olsa şiddet gören hemen hemen her çocukta saldırganlaşma eğilimi görülür. Ve evet, korktuğunuz gibi şiddet çocukların ebeveynlerden nefret etmesine sebep olabilir.
Umarım sorunlarınız en yakın zamanda düzelir Funda hanım, bu soruyu sorup benim de araştırmama sebep olduğunuz için teşekkürler. Sorulara verdiğim cevaplar en çok benim işime yarıyor galiba 🙂
* Alıntı, Adeda Yayınları Cep Kitapları Serisi, Davranış Problemleri Ve Çözüm Yolları [B], Uzman Dr. Osman Abalı Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Uzmanı