Elhamdülillahi Rabbil Alemin.
Vessalatü Vesselamü Ala Seyyidina Muhammedin Ve ala Alihi Ve Sahbihi Ecmain.
Ya Rabbi!
Sen bizi insan olarak yarattın.
Bize kıymet verdin. Baştan aşağı maddi manevi güzelliklerle donattın.
Bizden çok şey istemedin.
Verdiğin güzelliklerin farkında olalım istedin.
Bizi böyle bir amaçla yarattın.
Farkında olalım sana hamd edelim seni düşünelim sana ibadet edelim istedin.
Biz bu amacı unuttuk Yarabbi.
Ayağımızın altındaki yer sarsılmıyor diye dünyayı sabit zannettik Ya Rabbi.
Bu dünya hep böyle devam edecek zannettik.
Bu dünya bizi hep böyle içinde tutacak zannettik.
Sabit zannettik. Değişmez zannettik.
Bu zan sebebiyle çok büyük hatalar yaptık Ya Rabbi.
Bu dünya böyle günlük güneşlik, sabit olduğu sürece bizim için bir tehlike yok zannettik.
Yeryüzünde yürürken, otururken çok hatalar yaptık.
Kendimizi güvende hissettik. O güvenliğin senin Kayyumiyetinle olduğunu bilemedik.
O güvenliğin Senden geldiğini bilemedik, seni tesbih edemedik.
Kendimizi bu kadar güvende hissettiğimiz için seni bütün kusurlardan tenzih etmemiz gerekirdi. Yapamadık.
Nasıl da ayağımızın altındaki yer kaymıyor diye hayret etmemiz gerekirdi. Nasıl da Rabbimiz yeryüzünü bir döşek yapmış bizim için diye düşünüp minnet etmemiz gerekirdi. Yapamadık Ya Rabbi. Farkında olamadık Ya Rabbi.
Verdiklerini elimizden almıyorsun diye dilediğimiz gibi hareket edebileceğimizi zannettik.
Yerin sarsılmaması verdiğin nimetlerin en büyüklerinden biriymiş. Bilemedik.
O kadar büyük bir nimetmiş ki, kısa bir süre elimizden alman bizi mahvedermiş Ya Rabbi.
O kadar büyük bir nimetmiş ki, yokluğu her şeyimizi elimizden alabilirmiş Ya Rabbi.
Değer verdiğimiz her şeyi yerle bir edermiş Ya Rabbi.
Gafillik ettik, ahmaklık ettik. Bilemedik.
Bağışla bizi Yarabbi.
Anlayamadık Ya Rabbi.
Ya Rabbessemavati vel arz!
Sen kitabında bize hep göklerin ve yerin Rabbi olduğunu söyledin. O kadar çok söyledin ki çok kolay okuyup geçtiğimiz bir ayet oldu bu. Dilimiz alıştı söylemeye.
Senin yerin ve göklerin Rabbi olman ne büyük bir hakikatmiş biz bilemedik.
Biliyoruz zannettik.
Düşünmedik yeryüzünü kim elinde tutuyor.
Düşünmedik semavat ve arzı idare edişin bizi nasıl da koruyor.
Yeryüzünde rahatça yürüyebilmemizin, işimize gücümüze bakabilmemizin, çocuğumuzu okula götürebilmenin senin bu korumanla olduğunu bilemedik Ya Rabbi.
Evlerimizde içimiz rahat oturmanın senin bizi tutmanla olduğunu düşünmedik Ya Rabbi.
Oysa sen bizim bunu düşünmemizi istediğini ne kadar çok söylüyorsun kitabında.
Bizi bunun için yarattığını ne çok zikrediyorsun.
Hep düşünmemizi, tesbih etmemizi istiyorsun.
Düşünmedik, düşünemedik Ya Rabbi. Tesbih edemedik, hayret edemedik Ya Rabbi.
Evimizde yaptığımız basit bir işin, çayımızı yudumlamanın senin korumanla olduğunu anlayamadık Ya Rabbi.
Affet Ya Rabbi, merhamet et Ya Rabbi.
Ya Rabbi!
Sen güneşi ve ayı emrine boyun eğdirensin.
Onları bizim emrimize verdiğini söylüyorsun kitabında.
Onların bize nasıl hizmet ettiğini anlamadık biz.
Her gün bizi onlarla yeniledin. Bizi sabahlara kavuşturdun, akşamlara ulaştırdın.
Düşünmedik bu güneş nasıl doğuyor. Bu güzel gün bizi niye bekliyor.
Bu güneşi bizim için lamba yapan, günü bize veren bizden ne umuyor anlayamadık.
Günleri nasıl geçireceğimizi bilemedik.
Bir günü nasıl geçireceğimizi bilemediğimizden şikayetlendik.
İşlerimizin yetişmediğinden şikayetlendik.
Kendi başımıza açtığımız dünya işlerinin çokluğundan şikayetlendik.
Seni anarak, seni düşünerek geçireceğimiz günün güzelliğini yaşamak gerekti bize.
Biz o güzelliği yaşayamadık.
Her günün ne kadar güzel ve özel olduğunu anlayamadık.
Günü de kalbimizi de dolduracak olan Seni anmaktı bilemedik.
Hata ettik, yanlış yaptık, bilemedik affet Ya Rabbi.
Biz hamdi unuttuk Ya Rabbi!
Bize verdiğin en büyük nimetleri basit gördük.
Sen defalarca kitabında hatırlattığın halde anlamadık.
Bize verdiğin en önemli nimetleri önemsiz zannettik.
Hayatımızda olmayanlara odaklandık. Onları önemli zannettik.
Sen yeri biraz sallayarak o önem verdiğimiz şeyleri de kafamızdan silkeledin Ya Rabbi.
Bunun için sana hamd ediyoruz Ya Rabbi.
Sen en güzel terbiye edensin Ya Rabbi.
Biz senin azabından korktuk Ya Rabbi.
Azabın çok az ve çok kısa bir süre geldiğinde bile ne kadar darmadağın olduk Ya Rabbi!
Bizi tut, bizi bırakma Ya Rabbi! Toparlanmamız için biz yardım et Ya Rabbi.
Ya Rabbi sen Adil-i Mutlaksın!
Kimseye zulmetmezsin.
Zulmeden insandır.
İnsan zulmeder sen merhamet edersin.
Bile bile göre göre çürük binalar yapıp insanlara satanların zulmünü sana şikayet ediyoruz.
Daha fazla kazanma hırsları yüzünden düştükleri bu korkunç hali sana şikayet ediyoruz.
İnsanları düşürdükleri acı hali sana şikayet ediyoruz.
Hırstan, tamahkarlıktan, daha çok kazanmak için her değeri hiçe saymaktan sana sığınıyoruz.
Sen bizi ve evlatlarımızı böyle kötü ahlaklardan koru Ya Rabbi.
Dünyayı sabit zannedip aldanmaktan koru Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Sen merhametlilerin en merhametlisisin.
Afette vefat edenleri şehit kabul ediyorsun.
Çektikleri korku ve sıkıntıları aflarına vesile yapıyorsun. Harab olan mallarını infak etmişler gibi kabul ediyorsun.
Senin merhametin var olduğu için hiçbir şey heba olmuyor.
Hiçbir sıkıntı boşuna yaşanmış oluyor.
Çünkü sen hepsinin değerini bilip fazla fazla karşılık veriyorsun.
Vefat edenleri, günahlarından arınmış, bütün mallarını infak etmiş, temizlenmiş kabul ederek yanına alıyorsun.
Ya Rabbi senin merhametin öyle büyük ki, merhamet edip acımadığın en ufak bir halimiz bile yok.
Yeter ki biz merhamet dileyelim, sen hiç kimseyi hiçbir detayı unutmazsın.
Betonlar altında ezilenler, çeşitli acılar çekenlerin hepsini görüyorsun.
Hepsinden haberdarsın, hiç birini unutmaz ihmal etmezsin.
Ya Rabbi senin merhametin öyle büyük ki, çektikleri her ufak bir sıkıntıya bizim aklımıza hayalimize gelmeyecek mükafatlar verirsin.
Vefat edenlerin tüm yaşadıklarının senin merhametinle karşılanmalarına vesile olduğunu biliyoruz Ya Rabbi.
Onların emin ellere gittiğini biliyoruz Ya Rabbi.
Onları sana emanet ediyoruz Ya Rabbi.
Yeryüzünde bir kabri bile olamayacak olanlar, senin ilminde senin nazarında belki de en değerli yerdeler biz cahiliz sen biliyorsun Yarabbi.
Ya Rabbi!
Vefat edenlere merhamet ettiğin gibi bize de merhamet et Ya Rabbi!
Bizi bunları yaşayıp da unutanlardan eyleme Ya Rabbi.
Bu kadar acıyı boşuna yaşamış gibi tekrar gafil olanlardan eyleme Ya Rabbi.
Sen bizim kalbimize sağlamlık ver Ya Rabbi.
Sen bize yaralarımızı sarmamız için akıl, insaf, merhamet bahşet Ya Rabbi.
Tamir eden, tamam eden Sensin. Sen bizim gönüllerimizi iyileştir Ya Rabbi.
Yapılan yardımları afetzedelerin madden manen tamir olmalarına vesile yap Ya Rabbi.
Geride kalanlara sabır ve dayanma gücü ver Ya Rabbi.
Dayanırsak yine dünyanın sabit olmadığını hatırlayarak dayanacağız Ya Rabbi.
Biz dünyayı sabit zannedip gözümüzde büyüttükçe acılarımız da katlanarak büyüyor Ya Rabbi.
Dayanırsak vefat edenlere ne çok merhamet ettiğini düşünerek dayanacağız Ya Rabbi.
Senin merhametini düşünmekten bizi uzak eyleme Ya Rabbi.
Her yerde merhametsizlik, adaletsizlik varmış gibi Sensiz düşüncelerden bizi uzak eyle Ya Rabbi!
Her olayda, her durumda senin merhametinden güç almayı bize nasip eyle Ya Rabbi.
Sen bize kendini Rahman ve Rahim olarak tanıtıyorsun ama biz anlamıyoruz Ya Rabbi.
Sen bize sahip çık, elimizi bırakma, merhametinle inayetinle anlat Ya Rabbi.
Ya Rabbi sen Kahhar olansın!
Azabının ikabının kahrının bize çok az dokunması bile bizi darmadağın eder, Senden Sana sığınıyoruz Ya Rabbi.
Tüm hatalarımızdan günahlarımızdan bağışlanma diliyoruz.
Bizi kahretme Ya Rabbi!
Yapamadığımız hamdleri kaza etmeyi nasip et Ya Rabbi!
Sen bizi dünyada boşu boşuna yaşayıp kendimizi önemsiz hissederek ölelim diye yaratmadın.
Hamd için yarattın, tesbih için yarattın. Bize önem verdin, değer verdin.
Hamdimize önem verdin, tesbihimize değer verdin. Duamıza kıymet verdin.
Bize kitabında defalarca anlattın.
Hamdin, tesbihin, duanın hayatımızın gayesi olduğunu anlamayı nasip et Ya Rabbi.
Çünkü gerçekten öyle. Sen bizi böyle yaratmışsın. Biz ancak sana hamd edince mutlu oluyoruz. Sadece seni tesbih edince anlam buluyoruz.
Seni tesbih etmeyi, sana hamd etmeyi bize afetlerle hatırlatma Ya Rabbi.
Bizi yerden ve gökten gelecek tüm tehliklerden koru Yarabbi.
En çok seni bilmemekten, seni tanı tanımamak tehlikesinden sana sığınıyoruz Yarabbi.
Bu tehlikeden bu beladan bu dalaletten sana sığınıyoruz Ya Rabbi!
En büyük bela bu. Başımıza tüm belaları açan bela da bu.
Sana sığınıyoruz Ya Rabbi.
Sana sığınıyoruz Ya Rabbi.
Sana sığınıyoruz Ya Rabbi.
Amin. Amin. Amin.
