Genel

Kıskançlığa Çözüm İçin Yapılabilecekler

Bizim evdeki kıskançlık manzaraları bu yazıda.

Kardeşler arasındaki kıskançlık sorununun çözümü için yapılabilecekler:

1. Kıskançlığın Kötü Bir Duygu Olmadığını Anlamak

İnsanı diğer yaratıklardan üstün kılan sahip olduğu ruh ve duygu zenginliğidir. Duygunun iyisi ve kötüsü yoktur; insanın gelişmesi ve olgunlaşması için bütün duygular gereklidir. Kötü duygu yoktur, iyiye yönlendirilememiş duygu vardır.

Bazı eğitimciler insana doğuşta verilen duyguları iyi ve kötü olmak üzere iki gruba ayırırlar. Onlara göre, eğitimcinin görevi kötü duyguların yerine iyi duyguları yerleştirmektir. Çoğu anne baba da aynı kanaattedir. Çocuk eğitimine bu anlayışla yaklaştığımız zaman kötü olarak adlandırdığımız duyguları kınama, yasaklama ve inkâr yolunu seçiyoruz. Bu duyguları ifade eden çocuklarımıza, aynı ifadeleri tekrar etmemeleri için baskı uyguluyoruz.

Herhangi bir sebeple annesine kızan bir çocuğa, “Ne kadar ayıp, insan anneye kızar mı! İyi çocuklar anneye kızmaz,” diyoruz. Eğer bir anne haksız yere çocuğunu cezalandırmış veya söz verdiği halde sözünü yerine getirmemiş ise, çocuğun kızarak bu davranışı protesto etmesi kadar normal bir şey var mıdır? Çocuğun haklı öfkesini bastırmaya hakkımız yoktur.

Kıskançlık duygusu da insanın gelişmesi için gereklidir. Eğer çocuğun fıtrî olan kıskançlık duygusunu ifade etmesine izin vermez, kınama ve ayıplama yoluna gidersek kendisini suçlu hissetmesine yol açmış oluruz. Bu durumda çocuk, “Kıskanma kötü bir duygu ise, ben kötü bir çocuğum; çünkü kardeşimi kıskanıyorum” şeklinde bir kanaat geliştirecektir. Kendisini kötü hisseden bir çocuk, kardeşine iyi davranmayı düşünmeyecek, ona karşı düşmanca duygular besleyecektir.

2. Nasihat İle Değil Empati İle Yaklaşmak

Kardeş kıskançlığı ile nasıl başa çıkacağız? Davranış ve sözlerimizle çocuğun kıskançlık duygusunu empati ile karşılayacağız, yani kendimizi onun yerine koyarak anlayış göstereceğiz. O zaman çocuk kıskanma duygusunun kötü bir şey olmadığını düşünüp rahatlayacak, suçluluk kompleksine kapılmayacaktır.

Kardeşinin ağlamalarına sinirlendiğini ve onu sevmediğini söyleyen bir çocuğa annesi şöyle yaklaşabilir: “Demek kardeşinin ağlamalarına kızıyorsun? Doğrusu ara sıra ben de kızıyorum, özellikle geceleri ağlayarak beni uykudan uyandırdığı zaman. Ancak ben onun annesiyim ve ona bakmak zorundayım. Sen de küçükken böyle ağlıyordun ve ben sana da annelik görevimi yapıyordum. Bazen birilerine kızmamız onu sevmediğimiz anlamına gelmez.”

Çocuk annenin bu anlayışlı yaklaşımı karşısında sevmek kadar kızmanın da normal olduğunu öğrenecek, duygularını inkâr ve bastırmak yerine tanıma fırsatı bulacaktır.

(Ali Çankırılı, Pedagog)
…………………………………………………………….
İkinci Çocuk Kitabından Kısa Tavsiyeler: (Judy Dunn, Papirüs Yayınları)

-İkinci çocuğu ayak altından kaldırın.
-Vurma yasağını herkes için uygulayın. Bebek büyüdüğünde o da büyük kardeşine vuramayacağını bilmeli.
-İlk çocuğunuzun rahatsızlığını anladığınızı gösterin.
-Hep bebeğe anlayış göstermeyin. Onun hep masum olduğunu söylemeyin. Bu kolay bir iştir.
-İlk çocuğunuza ayrı bir oyun yeri hazırlayın. Bebek oyununu bozamasın. (Bence bebeğin ağlamalarının büyük çocuğu uyandırmaması da çok önemli)
-Konuşmalarını teşvik edin.
-Bebeğin büyük kardeşine gösterdiği ilgiyi vurgulayın.
-Bebeğin duygularını ve hareketlerini açıklayın.
-Aralarındaki benzerlikleri vurgulayın. “Tıpkı senin küçükken yaptığın gibi yapıyor”
-Bebeği sakinleştirmeye teşvik edin.
-Bebeklik resimlerini gösterin.

Ayrıca Çocuğum Bebek Kardeşine Zarar Veriyor? yazısına bakınız.

Not: Kardeş kısknaçlığına çözüm ararken resimdeki gibi bir dostluk amaçlamak acelecilik olur sanırım. Birbirine sarılmış iki kurbağacık resmi çok hoşuma gittiği için koydum. Yoksa yazının ana fikri böyle bir dostluk ilişkisi aramaya yönlendirmek değil, doğru davranmaya yölendirmek sadece.

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...