Yandaki resimde başka yemekleri yemeyi reddeden oğlumun makarna diye tutturduğu anı görüyorsunuz. Tencerelerin arasından kendisine makarna pişirdiğim tencereyi buldu, kuru dolabından da makarnayı buldu. Makarna makarna diyerek ortalıkta dolaştı. Hatta bir ara tencereyi ocağa koydu, altını yakmaya çalıştı. Şüphem kalmadı ki tencereye su koyup kaynatacak duruma geldiğinde kendisine istediği zaman makarna pişirecek.
Bizimki yememe sorunu değil de yemek seçme sorunu. Sevdiği şey olunca aç kurt gibi yiyor. Ama sevmediği şey olursa asla yemiyor. Birazcık hoşuna giden bir şeyse, eh işte açlığını geçirene kadar yiyor.
Çocuklara yemek sunarken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar anket yorumlarımızdan bir tanesinde yorumlanmıştı. Anasayfadaki ankete tıklayıp okuyabilirsiniz.
Ancak biz öyle bir noktaya geldik ki, dikkat edilmesi gereken noktalara ne kadar dikkat etsem ve önerileri ne kadar uygulasam da çözüm olmuyor.
Hep istediği şeyi verirsen tabiî ki yemez, aç bırak bak nasıl yiyor diyenler var. Aç bırakıyorum, sürekli olarak yemek istiyor, dolabı açtırıyor. Her yemek isteyişinde tabağa koyduğum yemeği teklif ediyorum. İstemiyor. Tatlı dil ve asla zorlamadan, elimde kaşık ister misin diye sorarak teklif ediyorum. Asla kızmıyorum, öpüyorum. Eh bir gayret yarım saat içinde 2 lokma kadar yiyor, diğer yarım saat de 1 lokma yiyor. Bazen 2 saat sürüyor. 3 lokma sonunda açlıktan bayılıp uyuyor. Sonuç: Ben 1-2 saat boyunca onun yemesiyle uğraşmış ve yıpranmış bir halde kendimi toplamaya çalışıyorum. Çocuk tarafından bakınca da, benim güleryüz tatlı dil onun yemeğiyle uğraştığım süreler arttıkça, yemeyerek dikkatimi çektiğini anlıyor. Ayrıca ne kadar tatlı dil kullansam da çocuğu sanki bir şeye zorlamış gibi olduğum için kendimi kötü ve diktatör gibi hissediyorum.
Özene bezene lezzetli yemekler hazırlıyorum. Ama sevdiği şey ise yiyor. Sevmediği şey ise tadına bile bakmıyor. Artık oğlum yer diye umarak yemek hazırlamaktan ve her defasında hayal kırıklığına uğramaktan bıktım. Mutfağa giresim gelmiyor. Zaten babası da gurme takılan bir adam. Yemekle ilgili en ufak bir kusuru, eksiği, nasıl piştiğini fark eden ve eleştirilerini hiç çekinmeden nazikçe ileten bir kişilik. Yemek güzel olmuşsa da, “çok güzel olmuş ama niye güzel yaptın kilo alıyorum” diyen, “bak yesem yerim ama yememem lazım” cümlesini sofra klasiğimiz haline getiren alem bir adam.
Halimi düşünün işte, mutfağa giresim gelmiyor. Oğlum birkaç yemek dışında bir şey yemiyor. Babası güzel yapsam yemiyor, yapmasam zaten yemiyor. Motive olamıyorum yemek yapmak için.
Tüm umutlarımı kızıma bağladım “kızım sen yiyici olacaksın değil mi” diyorum.
İşin şakası tabi ama bunalıyorum artık yemek konularından. Benim de yiyesim gelmeyecek diye korkuyorum. Emzirdiğim süre içinde en azından sağlıklı beslenmem lazım. Ailecek eriyip gitmeyiz inşallah.
Çocukların yemek seçmeleriyle ilgili bir araştırma yaptım, genelde bu yaş çocukları hep aynı şeyleri yiyor. Forumlarda çocuğum şunlardan başka bir şey yemiyor diyen annelerin cümlelerini sanki ben yazmışım gibi hissettim.
Hemen hemen bütün çocukların takıntısı makarna. Makarnadan başka bir şey yemiyor diyen çok. Arkasından köfte geliyor. Ve birkaç şey daha.
Bütün çocuklar aynı yemeklere taktığına göre onlara ihtiyaçları var herhalde diye düşünmek teselli olabilir bize tabi. Ama her gün aynı şeyleri pişirmek de inanılmaz sıkıcı bir iş.
Aşağıdalink verdiğim videoda çocuğun yeme alışkanlıklarının kabul edilmesi gerektiğinden bahs ediliyor. Yapılabilecek en doğru şey bu sanırım. Herkesin yeme alışkanlıkları kendine özel. Ne yaparsak yapalım değişmiyor. Zaten değiştiremediğimiz şeylerle ilgili gösterebileceğimiz en yerinde tavır, onları olduğu gibi kabul etmek olacak.
Kabul etmekten ne anlayabiliriz? Anket yorumundaki dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat ettikten sonra, sadece bir kez teklif etmek, ısrar etmemek, yemediği için sözle veya halle herhangi bir yakınmada rahatsızlıkta bulunmamak, çocuğu kendi haline bırakmak, kendi kafamızda bu konuyu büyütmemek. Kabulümüzü içselleştirmek.
Söylemesi kolay uygulaması zor tabi.
Kabul etmemiz gerektiği ile ilgili uzman görüşü, açılan video penceresinde izleyebilirsiniz:
http://www.bebek.com/bebektv.aspx?r=15&s=4
İnşallah kabul edebiliriz.