Genel

2. Tuvalet Eğitimi Hikayemiz

Tuvalet eğitimi hakkında söyleyecek daha çok şey var demiştik amma velakin son 10-15 gündür evi otel gibi kullanıp sabah ve öğleden sonra iki posta ev aramaya çıktığımız için hiçbir şey yazamadım. Aradığımız gibi bir evi hemen bulamayacağımız kanaatine varıp ev arama işine biraz ara verdik ve hayata döndük. Tekrar başlayıp taşınana kadar ne yazabilirsem kardır.

Kafamdakiler uçup gitmeden 2. çocuğum olan kızımın tuvalet eğitimi hikayesini anlatayım öncelikle:

Sizlere Kış Ortasında 2. Tuvalet Eğitimi Deneyimi yazısında anlattığım gibi büyük bir şevkle farklı bir tarz deneyeceğim diye düşünerek başlamıştım tuvalet eğitimine. Evdeki halıları kaldırmadan, çocuğa alıştırma kilotu giydirerek alıştırmayı ümid etmiştim. (!)

Maalesef, hiçbir gelişme göremeden 15 gün alıştırma kilotuyla geçirdiğimiz süre, benim sabrımı azaltmaktan ve çocuğun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramadı. Çocuk içeride istediği yerde altına yani alıştırma kilotuna yapıyordu, birazcık da alt eşofmanına geçiyordu, ben de banyoda kilot ve kıyafetlerin yenilerini giydiriyordum. Kirlenen kilotları hemen elimde yıkıyor ardından kaloriferde kurutuyordum.

Öğleden önce 2-3 hatta bazen 4 defa, öğlen uykusundan uyandıktan sonra da 2-3 defa ve akşamdan sonra da 2-3 defa yapıyordu. Günde 10 defadan fazla yapıyordu. Kakayı da aynı şekilde kilota yapıyordu, onunla uğraşmak ayrı bir işti. Geceleri ise az yapıyordu, hatta 5-6. günlerden sonra kuru kalkmaya başlamıştı. Daha önce de söylediğim gibi çarşafın altına ve üstüne hasta bezi koydum geceleri.

Gündüzleri çişinin geldiğini anladığım zamanlar lazımlığa veya çocuk adaptörlü klozete oturttuğum çok oldu. Ama çocuk sadace kasılıyor ve stres oluyordu onlara oturunca, çişini tutuyordu yapmıyordu, kalkmak için ağlıyordu. Çok geldi hadi kızım yap filan deyince daha çok ağlıyor, katılma moduna giriyordu. (Çocuğa hadi yap demek ve beklemek acaip stres yapıyor çocuğu da anneyi de)

Bir gün hiç unutmuyorum çocuk lazımlığa oturunca eğlensin diye yanına oturdum ve onunla uzun süre oynadım oyuncak getirip. Ara sıra oğlum da bize katıldı. Çok çiş geldi yaptı yapacak derken saatler geçti, ara sıra kalktım gittim yeniden geldim çocuk bir türlü kalkmıyor lazımlıktan ve kendini acaip sıkıyor. Tam 4 saat boyunca lazımlıkta oturdu. Durumun anormalliği karşısında dehşete düşüp travma filan geçirecek diye korktum. Bir şekilde kandırıp kaldırdım ve alıştırma kilotunu giydirdim. Çocukcağız kilotu giyince bir yaptı bir yaptı heryeri ıslattı. Bu deneyimin ardından alıştırma kilotuna çok alıştığını altı boş olunca çişini bırakamadığını da anlamış oldum. ( Bu arada ben de sabır kuvvetimi azaltarak tükeniyormuşum maalesef)

………………………………

Alıştırma kilotu giymemizin 10. gününde kilotlarının hepsi ıslak bir tanesinin bile kuru olmadığı bir zamanda mecburen penye normal kilot giydirmiştim. Bu kilota da yaptı tabi çişini kızım, ama ilginç bir şey oldu; yaparken banyoya koştu, ve bacaklarını aça aça garip bir tarzda koştu. Altında penye kilot olunca çişi hissetmişti ve çok farklı davranmıştı. Normalde olduğu yerde alıştırma kilotuna yapar ve hiç tınmazdı, banyoya falan da koşmazdı.

O zaman bende “Hhmm, demek ki çocuk çişten rahatsız olursa çişin farkına varırsa daha çabuk gelişme gösterecek” diye saptama oldu doğal olarak, gerçekten de öyleydi. (Aslında bunu biliyordum ama alıştırma kilotuyla alışırsa gerçekten kıyak bir tuvalet eğitimi dönemi geçirmiş olma hayallerinden dolayı denemiştim, tutmadı.)

…………………………

Benim dişçi randevumuzu da atlatınca 15. günde halıları kaldırdım ve çocuğun altında ne varsa çıkardım. Önceki 15 günü hiç yaşanmamış saydım. Lazımlığın tasını odanın ortasına koydum ve bak istediğin zaman ona çişini yapabilirsin dedim, başka bir şey söylemedim..

Kızımı serbest bırakmıştım ve kızım lazımlığın tasına bir ters bir düz bir öyle bir böyle oturuyordu, elinden düşürmeden adeta oynadı. Aradan 2-3 saat geçmeden baktım ki çişini lazımlığa yapmış anne yaptım diye bana söyledi. Sevinçten hangi havalara uçacağımı bilemedim. Hemen çıkıp özensin sevinsin diye değişik bir sürü penye kilot aldım. İşte o gün yaşananlardan sonra da benim için farklı bir imtihan başlayacaktı. 

Demek ki çocuk öğrenmiş de, alıştırma kilotu giyince bunu gösteremiyormuş. Altı açık olunca nasıl da gidip istediği yere yaptı diye yanlış bir çıkarım yaptım.  O günden sonraki günleri zor geçirmeme sebep olan beklenti dolu yanlış bir çıkarımdı bu. Çocuk ilk defada lazımlığa yaptı diye öğrenmiş sayılamazdı ki!

O gün 2 kez daha çiş yaptı, ama lazımlığa değil. (Alıştırma kilotlu dönemde günde 10 kereden fazla yapan çocuk altında bir şey olmayınca günde3-4 kez yapıyordu) Kızım lazımlığa yaparsan sevineceğim gibi şeyler söyledim, ama 15 gündür sabrı tükenmiş bir anne olarak lazımlığa yapabildiğin halde niye yapmıyorsun gibi çıkışmaları engelleyemedim maalesef.

Ertesi gün yine bir kez lazımlığa yaptı diğerlerini ise hep ortalığa yaptı. Eski bezlerle ve çocuğun altına serdiğim hasta bezlerinin kirli çişlenmiş olanları ile çiş göletlerini temizliyor ve çöpe atıyordum.

Aradan 2-3 geçti, günde bir kere lazımlığa yapan çocuk onu yapmamaya başladı. Ben öğrendi diye düşünürken daha kötüye gitmek beni bunalım moduna sokmaya başladı. Lazımlığa oturtup şarkılar mı söylemedik oğlumla, bazen serbest bıraktık üstünegitmedik, bazen de hadi yap yap diye tezahurat yaptık, değişmedi.

…………………………

Bu arada altını açtığımdan beri kakasını da tutmuş yapmamıştı. Altını açmamın 5. gününde bir arkadaşa gittik. Aslında çocuğun durumundan dolayı gitmek istemediğim halde çok önceden yapılan bir plana ben de evet gelirim demiş olduğum gitmem gerekti. Hem biraz ortam değiştirmiş ferahlamış olurum diye düşündüm. Gitmeden önce çişini yapsın diye epey uğraştım yapmadı. Arabayla gittik arabaya da yapmadı. Orada uyuttum, altına hasta bezi yaydım tabi. Ayrıca içine alıştırma kilotu ve onun üstüne de su geçirmeyen naylon eşofmanını giydirmiştim.

Normal uyku saatini aşacak süre geçtiği halde çocuk uyanmıyordu. Kaç kez kapıya gittim dinliyorum ses yok, uyanınca asla odada yalnız durmayan bir çocuktur. Biraz daha zaman geçtikten sonra yok artık bu kadar da uyumaz deyip kapıyı açtım baktım ki çocuk çoktan uyanmış odada bulduğu oyuncaklarla oynuyor. Çiş ve 5 gündür tuttuğu kaka ne varsa hepsini altına yapmış. Allah’tan hiçbir yere ve halıya geçmemiş, naylonlu hışır eşofmanın faydasını çok gördüm.

Arkadaşın banyosunda yarım saatim çocuğu temizlemekle geçti. Akleti bile çişli kakalı kahverengi haldeydi neredeyse yarıya kadar. Çocuğu yıkayıp komple giydirdim.

Bu sırada çocuğun hali içler acısıydı. Kaka yaptığı için ağlıyor, anne bir daha yapmıycam diyordu. Kızım herkes kaka yapar, bak ne güzel rahatladın diyordum tamam anne diyordu ama çok mahçup ve üzgündü. Onun bu haline neredeyse ben de ağlayacaktım. Çocuk kaka yapmaktan korkmuş ve misafirlikte rahatladığı bir ortamda ancak yapabilmişti. Bu deneyimden çıkardığım ders, evde çok stres var, demek ki çocuk rahat olamıyor, ortam değiştirince yapabildi oldu. Ayrıca evde yerlere yapınca niye yaptın, niye lazımlığa yapmadın gibi sorgular ve çıkışmalar çocuğu korkutmuştu, kakayı da çişi de yapmaya korkuyordu, bu yüzden bırakamıyordu. Bu konulara T.Eğitiminde Yapılmaması Gerekenler yazısında değinmiştim.

………………………

Efendim arkadaşa gittiğimiz o gün benim de birçok şeyi anlamama ve rahatlamama sebep olmuştu, o günden sonra biraz daha anlayışlı oldum sanırım.

2 gün sonra gece uyanıp kakasını ayakta yatağına yaptı, acaip ürkek, korkak ve üzgün bir halde. Kızım önemli değil, yap kızım nereye istersen yap diyerek teselli ettim. Yataktan indirdim hemen yerde halı yok nasılsa devamını yere yapsın diye, kalanını yere yaptı ve gecenin yarısında kakasıyla ilk defa yüzleşmiş oldu. Kakayı herkes yapar, baba da anne de yapar diyerek ve daha bir sürü cümleyle teselli ettim. Peçeteyle sardığım bir kürek ile kakayı alıp tuvalete attım.

2 gün boyunca yine hep yerlere yaptı çişini. Bu arada abisiyle bu dönemde çok kavga ediyorlardı, bu da hem onları hem beni çok bunaltıyordu. Bir bağırtının kopmadığı bir saat bile geçmiyordu. Dışarıda yaparsa diye hiçbir yere de gitmiyorduk, dışarı çıkmıyorduk. Ayrıca evde halı olmadığı için oyuncakları yerlere attıklarında çok ses çıkıyordu, alt komşuyla problem yaşayacağız diye eşim sürekli çocuklara bağırıyor, oturduğu yerden habire uyarıyordu. (Babanın evde olmasının sıkıntısını en çok bu dönem çektik) Bazen de bana çıkışıyordu niye engel olmuyorsun diye, bu durum beni çıldırtan başka bir stresti.

Altını açmamızın 7. gününde mutlu kalktığı bir sabah yine çişini lazımlığa yaptı, bu 3. olmuştu. Bu defadaki yapışında önceki lazımlığa yapışlarını da düşününce çocuğun mutlu ve neşeli olduğu zamanlarda lazımlığa yapıyor olduğunu tespit ettim..

Evde çoğu zaman hadi yap hadi yap kızım baskıları, ortalığa yapınca niye ortalığa yaptın söylenmeleri, abiyle kavgalar, alt komşuya ses gidiyor diye sürekli ikazlar ve bağırışmalar içinde çocuğun mutlu olması biraz zordu. Artık ben de tükenmeye ve bir ümitsizlik sureti haline gelmeye başlamıştım. Eşime biraz dert yanayım dedim, o da durumdan sıkıldığı için istersen ara ver, beklide erkendir gibi şeyler söyledi. İyice moralim bozulmuştu ve ara vermemem gerektiğini de biliyordum.

………………………..

9. günde arkadaşım Elif’i aradım ve biraz açılmak için durumu ona anlattım. Zatan geçtiğimiz 20 gün içinde 2-3 kez bize uğramış durumu ve çocukların çözümsüz kavgalarını da yakından görmüştü. O bence siz sürekli evde durmaktan çok bunalmışsınız, evde de rahatlatıcı bir ortam yok, dışarı çıkın sık sık hem sen hem çocuklar rahatlarsınız dedi.

Elif’in bu önerisini dikkate aldım. O kadar çaresizlik hissediyordum ki, kim ne önerse deneyecek gibiydim. O günden sonra her gün çocukları evin yakınındaki parka götürmeye karar verdim ve götürdüm.

İlk 2-3 gün çişte bir gelişme olmadı ama en azından hem ben hem de çocuklar enerji dolu bir halde eve dönüyorduk. Çocukların kavgaları da azalmıştı.

Tam 15. günlerde (altını açtıktan sonraki ikinci dönemin 15. günü yani) çocuk çişini yavaş yavaş lazımlığa yapmaya başladı. Önce günde bir kez sonra günde iki kez derken, gün geçtikçe biraz daha alıştı lazımlığa yapmaya. Ortalığa yaptığı da oluyordu ama artık lazımlığa yapmaları iyice artınca bu işin çözülmeye başladığını anladım.

Oğlum 12 günlük ortalığa yapma sürecinden sonra birden bir günde öğrenmişti, lazımlığa yapmaya başladıktan sonra ortalığa yaptığı pek olmamıştı. Ama kızımda aşama aşama günler süren bir süreçten sonra hiç ortalığa yapmadığı bir gün geçirebildik ancak. Her çocuğun bir olmadığı bir çok konuda olduğu gibi bu bakımdan da ortaya çıkmış oldu. Hiç kuşkusuz kızımınkinin daha zor olmasında şimdi keşke öyle yapmasaydım dediğim alıştırma kilotlu ilk 15 günün olumsuz etkisi büyük. Kızımınki toplam 30-35 gün sürmüş oldu.

İlerleyen günlerde halıları serdim ve temizlik yaptım. Bir zorlu dönem daha geride kalmış oldu, çok şükür.

Allah tüm annelere bu mutlu sonu yaşatsın, yeniden doğmuş gibi oluyor insan.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...