Yemek yapmak nedir, nasıl tanımlarsın diye sorsanız?
İşte malzemeleri bir araya getirip pişirmek gibi basit bir tanım zaten yapmam.
Bayıla bayıla severek yaptığım bir uğraş diyemem.
Hiç sevmediğim nefret ettiğim bir uğraş da diyemem.
Ama her gün ne pişirsem diye düşünmenin çok büyük bir dert olduğu kesin.
Bu konuda yalnız olmadığımı da biliyorum 🙂
Ben yemek yemeyi çok seven bir aileden geldim.
Eşimle ilk evlendiğimizde çok isteyerek yemek yapar, o beğensin diye uğraşırdım.
Ama sofra ve yemek onun için zevk alınan bir alan değildi pek. Yemek hemen yensin bitsin, sofra kaldırılsın diye uğraşırdı.
Karnıyarık gibi en sevdiği yemek olunca bile gözleri parlamaz, duyguları değişmezdi pek.
Aslında bunda iyi bir taraf vardı. Yemek yemek ve yapmak benim çok vaktimi alan birşey olmadığı için başka şeylere çok vaktim kaldı. Annenotları ile uğraşmak gibi.
Hem de yemek çok önemli olunca, kilolar hastalıklar ister istemez oluyordu.
Zamanla ben de onunla beraber iştahsızlaştım, ailemden getirdiğim özellikler tamamen kayboldu. Sevgiği yemekleri görünce gözleri parlayan insanları görünce “ah eskiden ben de böyleydim” der oldum.
İkimiz de böyle sevgisiz bakınca bu işe, yemek hazırlamak bana zevk vermeyen bir hale dönüştü.
Yemeklerle ilgili şeyleri tamamen hayatımızdan çıkarabilsek ne iyi olurdu. Hiç birşey yemesek, öyle kalsak.
Ama öyle olmuyordu. Acıkıyorduk.
Üstelik çocuklar vardı.
Onların büyümesi ve yiyebilmesi için yemek yemek zevk olmalıydı.
Sofra tatsız tuzsuz bir yer olunca, zaten yememeye meyilli çocuk milleti iyice yemez oluyordu.
Geçen sene bir ara çok kıvrandım. Bu yemek işi beni boğmaya başlamıştı.
Psikolojim bozulmaya başladı.
Dışarıdan söylemek bir yere kadar idare ediyordu. Her gün dışarıdan söyleyemezdik.
Bir gün düşündüm düşündüm, çıkış yolu bulamadım. Çözümü olmayan birşey. Bu işi severek yapmayı öğrenmeliyim dedim.
Yemek blogu olan insanların yazdıklarına baktım. Ne kadar severek yapıyorlardı herşeyi.
Acaba ben de onlar gibi olabilir miyim diye düşündüm. Böyle severek yapsam, fotoğraf çeksem, bloguma eklesem filan nasıl olurdu.
Olur mu olmaz mı derken, kendimi bir wordpress blogu açarken buldum.
O günden beri, yaptığım yemekleri bloguma ekledim.
Aslında annenotlarında da yemek tarifleri paylaşıyordum ama annenotlarının konsepti farklı olduğu için yemeklere özenmek, nasıl yaptığını uzun uzun anlatmak filan burada garip kaçıyor gibi geldi bir süre sonra.
Zamanla bloguma ekleyeceğim değişik tarif olsun diye değişik yemekler aramaya, heyecan duymaya başladım. Yemek ve sofra özenilen birşey oldu. Blog bana yaradı yani.
Eşim de blogu açış sebebimi ve derdimi biliyordu. Benim bu çırpınışımı görünce o da değişti biraz.
Yemek kokularına mmm nefis kokuyor diye tepkiler vermeye, sofrada değişik duygular göstermeye başladı. Hatta artık gözlerinin parladığı yemekler bile var.
Hiç tanımadığım insanların güzel yorumları, tarifleri denemeleri de ayrı bir güzellik oldu blog sayesinde.
Aslında annenotlarında söylemeyi düşünmüyordum. Bir ara eşim siteye banner koymuştu sadece kısa bir süreliğine. Kızkardeşim ve eşim hariç blogumun bana ait olduğu sır olarak kalacaktı.
Ama sonra zamanlarda yemek yapmaya iyice sardım. Ve bu yüzden annenotları’na pek yazı ekleyemez oldum. Bebek de olunca zor oluyor. Baktım iş uzun süre böyle devam edecek. Söylesem mi söylemesem mi diye uzun bir tereddütten sonra karar verdim.
Benden haber almak isteyenler, yazı eklemiyorsun diye sitem edenler oradan takip etsinler.
Çünkü günümün çoğunda yemek yapmakla meşgulüm.
Okuldan 5 buçukta gelen oğlum büyük bir açlıkla geliyor. O saatte yemeğin hazır olması gerekiyor.
Kızım da öğlen 12 buçukta evde oluyor. Kahvaltı etmeden gidiyor okulda ne yiyor ne yemiyor bilmiyorum. O geldiğinde de bir yemek faslı oluyor.
Emzirdiğim için ben de sağlıklı beslenmeye, taze pişirmeye dikkat etmeye çalışıyorum.
Şu aralar tam zamanlı aşçı gibiyim diyebiliriz yani 🙂
Takip etmek isterseniz blogum: www.mutfaktasevgi.com
Blogumu açarken sevgiyle yemek yapan herhangi biri olayım diye niyet etmiştim.
Şu an bir çok insan gibi bayıla bayıla seve seve yemek yapan biri değilim. Daha o aşamaya gelemedim 🙂
Ama eskiye göre çok yol kat ettiğim kesin. Çok şükür.
Sevgiyle yemek yapan biri olma yolundayım.
Yediğinden lezzet alan, lezzeti vereni tanıyan, lezzet için şükredenlerden olalım inşallah diye dua ediyorum.