Genel

Akülü Araba İçin Tasarruf Ve Kumbara

Video sitelerinde arabalar filmini izlerken ara sıra Şimşek Mcqueen şeklindeki arabalarına binen erkek çocuklarının videolarına denk gelirdi oğlum. Ben de ondan istiyom derdi ama adını bilmezdi.

Ramazan bayramında çocukları eğlendirmek için götürdüğümüz parkta 5 dk. akülü arabaya bindi, ve o sırada adını da öğrenmiş oldu. O zamandan beri akülü arabayı iyice diline doladı.

Meğer biz dışarı çıktığımızda ne çok akülü araba görüyormuşuz fark etmemişim. Çarşı pazar gezerken oyuncakçı ve bilumum benzer şeyler satan yerlere 50 m. den fazla yaklaşmamak gerekiyor yoksa bizim oğlanın akülü araba istiyom krizi tutuyor.

Oğlum oyuncak arabalardan bıkmış akülü araba için ağlarken, düşüncelere dalıyorum..

Dünya üzerinde bir tane bile oyuncak arabası olmayan çocukların varlığını ve sayısını düşünüyorum. Dahası, bizim oğlana aldığımız küçük oyuncak arabaların maliyetiyle bir aylık geçimini sağlayan dünya üzerinde kaç tane aile vardır acaba diye düşünüyorum.

İnsanda vicdan varken, dünya üzerinde ve Türkiye’de de böyle insanlar varken, o parayı gidip akülü arabaya vermek nasıl bir davranış seçimi olur acaba diye düşünüyorum.

Sonra gözümün önünde başka bir manzara beliriyor. Bir yanda anne babaların aman içinde kalmasın diye düşünmesi ya da şefkatlerini kontrol edememesi sonucu bir çok isteği alınan, artık isteklerinin yerine gelmesini hayatın bir kuralı olarak algılayan çocuklar beliriyor. Ve bazen gün gelip istekleri yerine gelmediğinde bunu tanımlayamayıp psikolojik sorunlar yaşayan insanlar olup çıkıyorlar.

Manzaranın diğer yanında ise, evsiz olarak yaşayıp oyuncak araba değil ekmek elde etme derdinde olan çocuklar beliriyor. Bu çocuklar ise yoksunluk duygusunu öyle derinlemesine yaşıyorlar ki, gün gelip istediklerini elde etseler bile, birşeylere sahip olma duygusunu tanımlayamıyorlar. Hayatlarının sonuna kadar o yoksunluk duygusunun izlerini daha çok taşıyorlar, yaşıyorlar.

Aslında bu iki uç da olmasa ne iyi olur diyorum. Ne her istediği olan bencil çocuklar , ne de hep açlık derdiyle yaşayıp yoksunluk duygusunu kanıksayan çocuklar bulunmasa diyorum. 

Sonra çok şükür benim çocuğum yoksunluğu yaşayan tarafta değil ama diğer tarafta da olmamalı diyorum. Çocuk istediklerini elde etmeyi hayatın bir gereği olarak değil, emek verilerek ulaşılan bir sonuç olarak öğrenmeli diyorum. Bencil olmamalı, isteklerini kendisi gayret edip elde etmeyi bilmeli diyorum.

Ve oğluma diyorum ki, seninle bu akülü araba konusunu eve gidince konuşalım şimdi sakinleşmeni bekliyorum.

Evde yine aynı konuyu hatırlatan oğluma diyorum ki, hani senin kırmızı araban var ya, çok güzel.. Kaç tane şimşek mcqueen araban var. Hiç bir tane bile öyle arabası olmayan çocuklar var biliyor musun? Bak senin kaç tane araban, kaç tane oyuncağın var bak ne kadar çok. Hiç oyuncağı olmayan çocuklar senin oyuncaklarını görseler ne kadar sevinirler. (bu konuyu fazla uzatmıyorum bu kadar bilmesi yeter)

Oyuncak araba aldığımız parayla akülü araba alamayız biliyor musun, akülü araba almak için çok daha fazla para gerekir. Ne yapalım biliyor musun, hani senin kumbaran vardı ya ona bozuk paraları koyalım her gün babanla ikimiz. Sen de anneanne babannenin verdiği paraları sakın kaybetme oraya koy. Çok para olunca, akülü araba alacak kadar para olunca akülü araba alalım tamam mı?

Tamam diyor oğlum, para bozuk mu, ne demek anlamadım anne diyor.

Hani diyorum demir sert yuvarlak paralar var ya onları diyorum yani, onlar bozuk para demek.

Ve diyorum, artık oyuncak araba da almıyoruz, oyuncak araba alacağımız paraları da bu kutuya atıyoruz.

Tamam diyor oğlum tereddüt etmeden, akülü araba alınsın da ne olursa olsun der gibi.

Her gün soruyor şimdi anne çok para ne zaman olacak?

Bilmiyorum oğlum diyorum, daha çok para gerekir. Ben sana haber veririm diyorum.

Biriktiriyoruz bakalım. Akülü araba almak için gereken para ne zaman toplanır bilmiyorum, pek yakında olacak gibi de değil. Ama ne zaman olursa olsun, o kutudan paraları çıkarıp akülü araba aldığımız zaman, şimdi hemen alınmasından daha çok sevinecek oğlum. Çünkü yaptığımız bir şeyler sonucu, verdiğimiz emekler sonucu, yaşadığımız bir süreç sonucu, topladığımız paralar sonucu birşeyler elde etmenin hazzını yaşayacak. Ve bunu öğrenecek. Diye umuyorum.

Sevdiğim bir filmden aklımda kalan cümleyle bitirmek istiyorum;

“Alıştığın maddi imkanları kaybettiğinde neysen, gerçekte osun”

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...