1. Söz dinletmenin birinci şartı söz dinletmeye çalışmaktan vazgeçmektir. Çocuğunuza söz dinletmek amacı taşıdıkça doğru davranamazsınız.
2. Çocuğunuza söz dinletme değil çocuğunuzla iletişime geçme amacı taşımalısınız. Bunu illa yumuşak olmak gibi anlamamak gerek.
3. Çocuğunuzla iletişime geçerseniz, yani çocuğunuzu anlamaya çalışırsanız o da sizi anlama konusunda daha duyarlı olacaktır.
4. Çocuğun sizin önemsediğiniz konulara saygı göstermesi, sizin de onun önemsediği konulara bazen size çok çocukça bile önemsemenizle mümkündür. Örneğin: çocuğun sevdiği kırık bir oyuncağı çöp olarak görüp çocuğa hiç bir açıklama yapmadan atan bir anne, çocuğun duygularını önemsemediği için aynı karşılığı çocuktan da görebilir. Çocuk da annenin duygularını önemsemeyebilir.
5. Çocuklara sürekli olarak söz dinletme amacı taşıyan yetişkinler sevilmezler. Çünkü söz dinletme amacıyla sürekli ya nasihat ya emir kullanırlar ve ses tonlarında daima hakim olma isteği vardır. Kendisine hakim olmaya çalışan ve sürekli emir vermeye çalışan birinden kim hoşlanır ve sözünü dinler düşünsenize. Çocuğun yetişkini dinlemesi için herşeyden önce sevmesi sayması gerekir. Çocuklara hakim olmaya çalışan yetişkinler ise malesef çocukları tarafından ciddiye alınmazlar. Saygı görmezler, bazen ömür boyu saygı görmezler.
6. Kimi ana baba da ben iyilikle yaklaştım gene olmadı diye yakınır. İyilikle yaklaşmak çocuk söz dinlesin diye iyilikle yaklaşıyormuş gibi yapmak değildir. Çocuk söz dinlesin diye vereceğiniz emiri biraz daha yumuşak ses tonuyla vermek de değildir. Bu konuda sitemizdeki Güzellikle Söylemek Bu Değil yazısını okuyabilirsiniz. İyilikle yaklaşmak, çocuk ve sizin için iyi davranış, çocuğa şefkatinizi ve anlayışınızı göstereceğiniz davranıştır. Ve onu düşündüğünüz için ona zarar gelmesin diye bazı şeylere izin vermediğinizi çocuğunuza anlatabilmektir.
7. Aslında ana babaların çocuklarıyla ilgili sordukları her sorununun çözümü çocukla iletişimi kuvvetlendirmekledir. Sorular başka başka gibi görünür ama temelinde annenin çocuğa kendini anlatamaması ve çocuğu anlayamaması yatar. Çocuklarımızın dünyasına girip onları anlamaya çalışmak, ve onların seviyesine uygun bir şekilde kendi isteklerimizi ve nedenlerini onlara anlatmak gerekir.