“Ana babalar ve öğretmenler çocukları ödül vererek denetim altına almaya çalışınca çok çetin sorunlarla karşılaşırlar. Bu nedenle çoğu ödüllendirmekten vazgeçer, cezalandırmaya başlar."
Aslında kulağa çok hoş ve akla olumlu gelen bir yöntem ödülle denetleme yöntemi. Ama yol açtığı sorunlar ne kulağa ne de akla pek hoş gelmiyor. Sorunlar Şunlar:
1. Ödüller Değerini Yitirince:
Çocuktan zaman alan bir şeyi isteyip, karşılığında ödül vaad edersek ödülün değeri azalıyormuş. Nasıl mı? Mesela bir hafta kardeşinle kavga etmezseniz hafta sonu sizi oyuncakçıya götürüp istediklerinizi alacağım diyen bir anne çocuklarından zor bir şey ister. Çocuk birkaç saat kavga etmemeyi başarır belki ama aynı evde 24 saat beraber yaşadığı kardeşiyle 1 hafta kavga etmemesi zordur. Ödülü elde etmenin zorluğu ödülün değerini azaltır, hatta yok eder. Bir arkadaşım, 3 kızının bir kitaptaki bilgileri annesiyle beraber çalışması ve öğrenmesi halinde, babasının ona istediği bebeği almayı vaad ettiğini söylemişti. Çocuk baştan heveslenmiş, ama sonradan bakmış ki öğrenmek çabuk olmuyor ve kitabın bitmesi çok uzun zaman alacak, hediye falan umurunda olmamış, çalışmayı tamamen bırakmış.
2. Kabul Edilmeyen Davranış Ödüllendirilince:
Evet bu problemin en klasik örneklerinden biri, sınıfta yaramazlık şaklabanlık yapan bir öğrencinin arkadaşları tarafından eğlenceli bulunması sanırım. Öğretmen tarafından istenmeyen davranış, öğrenciler tarafından ödüllendiriliyor. Ortaokulda sınıfımızda böyle bir arkadaş vardı. Öğretmenleri bunaltmıştı, hatta bu çocuğun verdiği rahatsızlıklar yüzünden özel veli toplantısı bile yapılmıştı. Ama biz yaptığı esprilere gülerken yerlere yatıyorduk. Öğretmenin bu arkadaşa haddini bildirmek için soru sorması, onun alaylı ve komik cevaplarla öğretmeni susturması çok komikti. Bizim hoşlanmamız onun için en büyük ödüldü.
Aile içinde bu sorunun klasiği ise şöyle sanırım, anne baba tarafından istenmeyen davranış anneanne,babaanne, dede tarafından gülerek karşılanır ve beğenilir. Ay benim torunum ne de hareketliymiş, ne de çok bilirmiş cümlelerini duymuşsunuzdur.
3. Çocuklar Kendi Ödüllerini Elde Edince:
“Çocuklar kendi ödüllerini alınca ödüllendirilmeleri işe yaramaz. Büyüdükçe gereksinimlerinin karşılanması için ana baba ve öğretmenlerine bağımlılıklarını azaltmanın yollarını bulurlar”
Çocuğun yaşı ilerledikçe ona verebileceğiniz ödüller azalır. 2-3 yaşındayken dışarı çıkarmayı vaad edersiniz, birkaç yıl sonra kendisi dışarı çıkar. Çikolata almayı vaad edersiniz, kendisi alacak yaşa çabuk gelir. Lunaparka götürme ödülünü sunarsınız, ileriki yıllarda arkadaşlarıyla kendisi gitmeye başlar. Bizim onlara sunduğumuz ödüller azalırken, çocukların kendi ulaşabildikleri ödülleri gün be gün artar.
Ben bu durumu bir grafiğe benzetiyorum. Grafikte çocuğun kendi elde edebildiği her ödül onu yükseltir, ve aynı zamanda sizin ödüllerinizde bir birim düşmeye sebep olur. Sizin ödülleriniz bittikçe onunkiler çoğalır.
4. Ödülleri Kazanmak Çok Zor Olunca:
“Ödülün bedeli çok yüksek olunca davranış değişimi çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanır.”
Çocuğa sınavdan 100 alması halinde ödül vereceğinizi söylerseniz, ama çocuğunuz için bu imkansızsa ödülü almak için uğraşmayacaktır. Çalışınca alabileceği bir notu isteseniz, (diyelim ciddi çalışınca 85 alabileceği kesin) ödül daha ulaşılabilir bir ödül olur ve çocuğunuz da ödülü almak için çalışabilir.
Ödül vermede karşılaştığımız diğer sorunlar, bu bölümün bir sonraki yazısında:
5. Kabul Edilen Davranış Ödülsüz Kalınca
6. Çocuklar Yalnız Ödül Almak İçin Uğraşırsa
7. Ödül yokluğu Ceza Gibi Algılanınca
* Alıntılar ‘Çocukta İç Disiplin Mi, Dış Disiplin Mi?’ isimli kitaptan yapılmıştır. Dr. Thomas Gordon, Sistem Yayıncılık