Bebeğinizin geceleri sık uyanmasından dertliyseniz, daha önce siteye eklediğim Bebeklerde Gece Uyanmaları Nasıl Bitecek yazısını okuyabilirsiniz. O yazı, sırf emmek için geceleri iki de bir uyanan 9- 24 ay bebeklerin uyku sorunları hakkında daha çok.
Bu yazıda ise daha çok küçük bebeklerin (0-9 ay) uyku sorunlarına çözüm arayışlarını bulacaksınız. Bir arkadaşımın bebeğinin geceleri neredeyse hiç uyumadığını öğrenmek ve nasıl bir şey bu diye hayal etmek, sanırım düşüncelerimi yazmaya itti beni.
Bir bebeğin neden ağlıyor olabileceği ya da huzursuzluğuyla ilgili ilk akla gelen şeyler her uzman tarafından sıralanır. Aç mı, altı mı kirli, gazı mı var vs. Bu yazıda başka bir ihtimalden bahs edeceğim. Bebeklerin ruhsal ihtiyaçlarını karşılayan en önemlilerinden şeylerden birinin ses duymak olduğunu uzun zamandır düşünüyorum.
Bebekler Ses İster Diye Düşünmüş Müydünüz?
Hem kendi bebeklerimin hem de başka bebeklerin seslere olan ilgilerini gözlemek beni şaşırtmıştır. 0-9 aylık dönemde görme yetenekleri biraz zayıf da olduğu için hem anne babayı, hem çevreyi daha çok seslerle tanıyorlar.
Bazı bebeklerin kendilerini yeteri kadar rahatlatacak ses duyamadıkları zaman ruhsal bir açlık yaşadıklarını ve bu yüzden huzursuz ve çoğunlukla ağlayan bebekler olduğunu düşünmeye başlamıştım epey zaman önce.
Bu fikrimin oluşmasında bir çok çocuk kitabında okuduğum zalim deneyin sonucu etkili oldu en başta. Roma-Germen İmparatoru II. Friedrich (1194-1250), insanlığın ilahi bir konuşma dili olup olmadığını anlamak için bebekler üzerinde bir deney yaptırmış. Belli sayıda yeni doğan bebeği, çok iyi bakıcılar, süt anneler ve aşçıların bakımında olarak bir araya toplamış (ayrı odalarda). Bebeklere çok iyi bakılmasını ama hiçbir şey konuşulmamasını emretmiş. Böylece bebekler kendi kendine konuşacak, insanlığın konuşma dili ortaya çıkacakmış.
Bu deneyin 8. ayında neredeyse bütün bebekler ölmüş. Çok iyi bakılmalarına, hiç aç kalmamalarına, hiç bir şekilde ihmal edilmemelerine rağmen, ses ve konuşmadan mahrum kalmaları bebeklerin ölümüne sebep olmuş. Fiziksel olarak bir ihtiyaçları olmadığı halde, ruh bunalımı yaşamış bebekcikler.
Bu olay çocuk eğitim kitaplarında, bebekler bile böyle ilgi istiyor, çocuklar daha çok ister mesajını vermek için kullanılır ama aynı zamanda bebeklerin dokunmaya artı olarak ses ve konuşmayı mutlaka istediğini de gösteriyor.
Bir de, bebekleri gece ağlayan tanıdık anne babaların istisnasız hepsinin sessiz sakin, toplulukta konuşurken bile sesini zor duyduğum anne babalar olduğunu fark etmek de beni şaşırttı hep. Kendi kendime hadi canım öyle bir genelleme yapma, bebek anne babanın sesini duyamadığı için mi huzursuz ve ağlayan bir bebek oluyor yani diye söylensem de, karşılaştığım hemen her örneğin bu gözlemimi desteklemesine de hep şaşırıyorum.
Bebeklerin sesleri tanıdıkları, sevdikleri, seslere tepki verdikleri, bazı seslerle rahatladıkları da bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek, ve en çok annenin sesiyle rahatlıyorlar. Ses açlığı yaşadıklarında, bunu ilgi ve güven açlığı olarak hissediyor olmaları ihtimal dahilinde.
Kızımın bebeklik döneminde annem sık sık bize gelmişti, kızımın o zamanlarda ekstra rahatlamasını ve geceleri daha bir deliksiz uyumasını annemin ses terapilerine bağlamışımdır. Yan odada çalışan eşimi rahatsız edecek kadar, ve anne komşular rahatsız olacak diye uyarmama sebep olacak kadar sesli çocuk sever annem. Tabi bu kadar sesli seven bir insan, kucağına aldığında da bebeği iyice yoruyor. Bebeğin neredeyse bütün ilgi açlığını giderecek dokunuşlar yapar, o günkü sevilme okşanma isteğini tamamen doyuracak hareketler egzersizler yaptırırdı. Zaten öyle yüksek sesle seven bir insanın, bebeği eline geçirdiğinde sakince sevmesi düşünülemez 🙂
Annem kadar olmasa da, ben de eşimin bazen delirme Büşra diye uyarmasına sebep olacak kadar yüksek sesle ve hırpalayarak severdim bebeklerimi. Her iki bebeğimin de (oğlumda 2yaştan sonra yaptığım hatalar yüzünden olanları saymazsak) geceleri sorunsuz uyuyan bebekler olmasını yüksek sesle sevilmeye bağlamıyorum elbette ama büyük bir ilgisi var gibi de geliyor.
Bebeği sık ağlayan ve özellikle de gece uyumayan bir anneyseniz ses konusunda bir şeyler yapmayı denemelisiniz. Sabah kalkışta bir 10 dk.lık sesli muhataplık, (ses terapisi de diyebiliriz) öğlen ve akşamları da 10ar dakikalık ses terapisi uygulayabilirsiniz. Bebeğin direk karşısına geçip, ona yönelip, sadece onunla ilgilendiğiniz ve yüksek sesle sevdiğiniz bir zaman dilimi olsun bu. Bağırabildiğiniz kadar bağırın efendim, sesiniz gür çıksın 🙂 Utanıyorsanız, evde kimse yokken ya da kapıları sıkıca kapatıp yapın. Canıııım, yavrum, bebeğiiim, sen gülüyon mu anneye, yerim kız seni gıdı gıdı gıdı, gülme kız çirkin vs vs 🙂 – Oğlumu dinazor, kızımı da tavşan diye severdik biz. Kızıma hala tavşan demeyi bırakmadık, günde kaç yüz kere tavşan diyorum çocuğa bilmiyorum. Benim minik tavşanım, tavşan kızım benim, tavşan mısın kız sen, gel kız buraya tavşan. Yumoş, minnoş, bebiş gibi olanlar da daha kibarları 🙂 –
Yüksek sesle sevme zamanları haricinde, gün içinde de bebekle olabildiğince yüksek sesle konuşun, sanki yetişkin bir insanla konuşuyormuş gibi herşeyi anlatın.. Bakalım ne gibi değişiklikler olacak? Ayrıca pratik annenin Bebekleri Sakinleştiren Sesler yazısına da bir göz atın derim.
Ses konusuna ek olarak gece uykusunu düzenlemek için yapılabilecek başka şeyler de var:
1. Çocuğa makul bir yatma saati belirleyin. (Ama ilk birkaç hafta sonunda bile bu saatte uyumazsa lütfen ümitsizliğe düşmeden devam edin, bir gün alışır.) Örneğin akşam 22:00. Bu saat 1 yaşa kadar olan bebekler için geç bir saat ama gece uykusunu hiç uyumayan bir bebeğin uyuması için başlangıçta geç bir saat belirlemek daha iyi.
2. Bebeğinizi ( 3 aydan büyükse) belirlediğiniz uyku saatinden önceki 3-4 saat hiçbir şekilde uyutmayın. Bu zaman diliminde uyumayacağı şekilde gündüz uykularını ayarlayın.
3. Belirlediğiniz yatma saatinden önceki 2- 2,5 saat içinde mama, anne sütü vs hiç bir şey vermeden iyice acıkmasını bekleyin. Ağlasa bile oyalayın, emzirmeyin. Ara sıra su verebilirsiniz. (Bunu doktor tavsiye etmişti; bebeği iyice acıktırmak. Kızımı ne kadar mızıldansa bile hep 2,5 saat geçmesini bekleyerek emzirmiştim gündüzleri de. Çocuk çok acıktığı için çok iyi emiyor. Hem yeni doğanlarda hem de 6. aya kadar olan bebeklerde tereddüt etmeden uygulayabilirsiniz)
4. Mümkünse her gece banyo yaptırın, banyo yaptırırken sürekli bebekle konuşun, şarkılar söyleyin.Banyo yaptıramasanız bile sadece ılık suyla ıslattığınız bir bezle çocuğun vücudunu silip üstünü değiştirin. Bu rahatlatıyor bebeği.
5. İyi bir uyku öncesi düzen planlayın. Uyku öncesi düzen bebeğin her gece yatmadan önce aynı saatte, aynı mekanlarda, sırasıyla aynı şeyleri yapmasıdır. Kendini güvende hissetmesini sağlıyormuş.
Çocuğu Nasıl Uyutmalı? İlk Adım: Uyku Öncesi Düzen yazısında ayrıntılar var. Küçük bebekler için uygulanabilir basit bir uyku öncesi düzen örneği:
Anneyle veya babayla oyun ya da sesli sevilme hırpalanma,
Her gece aynı mekanda banyo yapma (ya da bezle silinme) + üst değiştirme,
Her gece aynı mekanda beslenme, emzirme (Bu sırada da sürekli konuşabilir ya da müzik açabilirsiniz)
Işıkları mutlaka kapatıp yatağına yatırma, pıt pıtlama, pış pışlama, ya da ayakta sallama. Müzik veya konuşma veya masal ile birlikte.
Yukarıdaki maddelerin yerleşmesi için bir hafta 10 gün sabır ve gayret kullanımınız maksimuma çıkacak. Ama merak etmeyin düzeniniz kurulursa bebeğiniz de siz de rahatlar ve düzene alışırsınız.
Hiçbir annenin uykusuz kalmaması dileğiyle.